Aslında yalnızca batısıyla
değil, hem doğusuyla hem batısıyla yaşarken keşfedilmesi gereken kadim
bölgelerden bir tanesi Karadeniz.. Herkesin diline dolanan muhteşem
güzellikleri ve kültürüyle her yıl binlerce turistin de ilgi odağı olan bu
güzelim topraklara niçin gitmemiz gerektiğini madde madde sıraladım sizler
için..
1. Muhteşem Doğa Güzellikleri
Evet! Tabi ki söz konusu Karadeniz olunca seyahat etmemizin
ilk sebebi şüphesiz Karadeniz'in dillere destan doğasıyla buluşmak olacaktı!
Atacağınız her adımda daha önce hiç rastlamadığınız bitki türlerine
rastlayacak, tertemiz havası sayesinde kendinizi cennette gibi
hissedeceksiniz..
2. Yepyeni Kültürler
Ve Karadeniz Turları'na çıkmak için bir diğer sebebimiz ise
Karadeniz'in o cana yakın, misafirperver, yüzünden gülücüğü eksik etmeyen
tonton teyzeleri ve amcaları! Alışkın olduğunuz kültürlerin dışına çıkarak
bambaşka yaşam şekillerini burada tecrübe edebilecek ve bir kaç günlüğüne bile
olsa o kültürün bir parçası gibi hissedebileceksiniz!
3. Dünya'nın En Güzel Çayı
Özellikle biz Türklerin çaya düşkünlüğü artık resmen
kanıtlanmışken tarlalardan toplanan tazecik çayları demleyip içmenin tadına
yalnızca Karadeniz'de varabileceksiniz! Şehirde paketlenmiş halde içtiğiniz
çayları unutun! Karadeniz teyzelerinin elleriyle topladığı bu mis kokulu
çayların tadı bambaşka!
4. Mental Rahatlık
İş, güç, trafik derken kendinize ayıramadığınız tüm
vakitlerin acısını Karadeniz turu sırasında çıkarabileceksiniz.. Üstelik bu
öyle sıradan bir dinlenme olmayacak çünkü Karadeniz topraklarının havası inanın
bir başka..
5. Tarihe Yolculuk
Coğrafi güzellikleri, mitolojik hikayeleri ve mimarisiyle göz kamaştıran tarihi
yapıları seyahat etmeye doyamayacağınız bir yer burası! Bir de tarihi değerleri
incelemeye düşkün biriyseniz alın size hem tatil hem kültür turu!
Karadeniz'i Batı Karadeniz Turu ile keşfetmeye başlamışsanız rotanızın en başına Safranbolu'yu şimdiden ekleyin! Neden mi? Çünkü burası şirin mi şirin evleri ile, tarihten izler taşıyan sokaklarıyla, herkes tarafından merak edilen meşhur lezzetleriyle ve en önemlisi de bin bir çeşit bitki örtüsü ile tam bir yeryüzü cenneti.. Unesco Dünya Koruma Mirası Listesi'ne girmeyi başarabilen kendine has güzellikteki evlerinin süslediği baştan sona yemyeşil tabiatı ise ayrı bir değer.. Safranbolu'yu Safranbolu yapan nedenlerden başka bir tanesi ise bölgenin aynı zamanda bir Kanyon kenti olması.. Sadece bir tanesi olan ve güzelliğiyle görenleri hayran bıraktıran Akçasu Kanyonu'nu görmek için bile buralara mutlaka gelmeli.. Tabi bir de buralara kadar gelmişken tüm manzarayı ayaklarınızın altına seren Seyir Terası'ndan Safranbolu'yu kuşbakışı izlemeden ve kartpostalları andıran güzellikteki kadim doğasının her anını fotoğraflamadan dönmek olmaz. Eğer ben şehri daha da yukarıdan izlemek istiyorum derseniz Hıdırlık Tepesi sizi bekliyor olacak! Bu muhteşem manzarayı seyrettikten sonra kent meydanında bulunan ve dönemin en ünlü kervansarayları arasında yer almış olan Cinci Hanı'nı ziyaret etmeyi unutmayın!
Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayıp bir kaç günlüğüne kaçamak yapmak isteyenlerin yegane adresi Bolu.. Yılın dört mevsimi ayrı ayrı eşsiz güzelliklere şahitlik eden, maviyi yeşille kucaklaştıran ender doğası ve tüm doğal güzellikleri yanı sıra görülmeye değer olan tarihi miraslarıyla da kesinlikle eşsiz bir şehir diyebilirim.. En nadide doğal güzelliklerinden biri olan, Abant Dağları üzerine konumlanmış ve denizden tam 1325 metre yükseklikte bulunan Abant Gölü ise Bolu'ya seyahat edenlerin vazgeçilmez duraklarından bir tanesi! Kuş seslerinden başka hiç bir sese kulak vermeyeceğiniz, sessizliği ve sakinliği ile iliklerinize kadar huzuru hissedebileceğiniz Abant Gölü'ne mutlaka uğramanızı öneririm.. Bir diğer Bolu güzelliği ise 1642 hektar büyüklüğe sahip ve Seringöl, Deringöl, Büyükgöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl ve Küçükgöl olmak üzere toplam 7 farklı büyüklükteki gölden oluşan nadide bir yapı, Yedigöller.. Sayısız ağaç türü ve canlı çeşitliliğiyle kendinizi doğaya her zamankinden daha yakın hissedeceğiniz Yedigöller'de muhteşem fotoğraflar çekebilir, ve hatta kamp için izin verilmiş alanlara çadır kurabilirsiniz!
Rengarenk bir sahil kenti olmasıyla tam bir Batı Karadeniz şehri diyebileceğimiz bir bölge Zonguldak! Özellikle tarihi oluşumları ile kendinden sıkça söz ettiren bölge, tarihe ve arkeolojiye ilgi duyanların kesinlikle görmeden dönmemesi gereken bir yer! Peki Zonguldak'ı Zonguldak yapan şeyler nedir? Tabi ki mağaraları! Yunan Mitolojisi'ne ait bir çok efsanenin anlatıldığı, ve binlerce yılda oluşan sarkıt ve dikitlerle sıra dışı bir görünüm oluşturan Cehennem Ağzı Mağarası ise bunlardan bir tanesi ve hatta en meşhuru denilebilir! İçerisinde girdiğinizde görebileceğiniz gibi aynı zamanda eski insanların yerleşim yeri olarak da kullanılmış olan mağaranın duvarlarında yine eski insanlara ait bir çok resim izlerine rastlamak mümkün.. Bir diğer görülmesi gereken mağara ise yine Cehennem Ağzı Mağarası'nın hemen yanı başında bulunan Gökgöl Mağarası. İçerisindeki damla taş oluşumları açısından her yıl binlerce insan tarafından ilgi gören ve en zengin mağaralarımızdan biri olan bu mağarayı keşfetmeden Zonguldak'tan dönmemeli!
Ve son olarak Batı Karadeniz'in nadide güzelliklerinden biri olan, masmavi denizlerinden yemyeşil yamaçlarına varana dek izlemeye doyamayacağınız bir liman kentinden söz etmek istiyorum.. Amasra.. Özellikle sevimli sahil kasabasıyla dünyanın her yanından turist çeken bölge, aynı zamanda binlerce yıllık tarihe tanıklık ediyor olması ile de Batı Karadeniz'in kalbinin attığı bir yer haline gelebilmeyi başarabilmiş.. Yolunuz Amasra'ya kadar düştüyse burada görmeniz gereken bir yer var! Amasra Kalesi! Bu muazzam şehri kuş bakışı bir şekilde doya doya izleyebileceğiniz bu kale, denize dik halde uzanmış surları ve Karadeniz'in inatçı dalgalarına karşı bir duvar gibi ayakta kalıyor olması ile oldukça ihtişamlı bir görünüme sahip.. Manzaranın tadını çıkarırken bir yandan da meşhur Karadeniz çayınızı yudumlamayı sakın unutmayın! Ve bir de Amasra'nın bir diğer güzelliği olan ve şehrin girişinde sizi karşılayacak olan Kuş Kayası Anıtı'nı mutlaka ziyaret edin! Bu anıtın üzerinde Anadolu'da başka hiç bir örneği bulunmayan ve Roma Dönemi'nde hakimiyetin sembolü anlamına gelen temsili bir imparator ve kartal heykeli göreceksiniz.. Bu tarihi yönüyle kendinizi adeta bir Balkan Turu'na çıkmış gibi hissedeceğiniz bu tarihi yapıyı incelerken muhteşem manzara fotoğrafları çekmeyi de unutmayın!
Her köşesiyle eşi benzeri bulunmayan bir cennet diyebileceğim Karadeniz'de konaklamak için bir çok seçenek mevcut. Özellikle yemyeşil doğanın içerisinde konumlanmış yerleri ile size muhteşem hissettirecek doğa dostu otelleri keşfetmenin şimdi tam zamanı! Neden mi? Çünkü henüz seyahate çıkmadan önce konaklayacağınız bölgeyi seçmeniz sizlere hem daha uygun fiyatlı bir tatil imkanı sağlayacak, hem de vakit kaybından kurtaracaktır. Hatta hazır uygun fiyatlı konaklama seçeneklerinden bahsetmişken şunu da belirtmeden geçmeyeyim; Karadeniz Turu'nuzdan sonraki planlarınız arasında Ege ya da Akdeniz'e gitmek varsa Erken Rezervasyon Otelleri'ne mutlaka bakmanızı öneririm! Sizlere şimdiden kuş sesleri eşliğinde, sıcacık güneşi selamlayarak uyanabileceğiniz muhteşem bir tatil diliyorum!