Kars'ta Nerede Kalınır
Biz Kars'a gittiğimiz ilk gece konumundan dolayı İpekyolu otelini tercih ettik. Fiyat olarak uygun ve temizdi. Rezervasyonu TatilEksper ile görüşerek yaptık ve 3 yetişkin, 1 çocuk olarak tek oda istedik. Oda fiyatı olarak da 1 gece için toplam 230.00 TL ödedik. Otel konumu açısından çok merkezi, her yere yakın ve etrafında aradığınız herşeyi bulabiliyorsunuz. Odalar temiz ve sıcak. Kahvaltısı gayet güzeldi. Çalışanlar ise çok canayakın ve ilgililer. Hatta biz ertesi gün yastıkların biraz sert olması sebebi ile iyi uyuyamadık dediğimizde, gece arayıp onlardan yumuşak yastık istemedik diye üzüldüler.
2. Gece başka bir otelden yer ayırtmıştık (The Karspark otel). Neden derseniz biz önce seyahatimizi 1 gün olarak planlamıştık ve daha sonra 2 gün kalalım diye fikir değiştirdik. 1 gece rezervasyon yaptığımız otelde 2. gece için yer bulamayınca başka bir otel seçtik ama iyi ki de seçmişiz çünkü yatakları daha rahat, oda daha büyük ve konforluydu. Çalışanlar güler yüzlü. Fiyat olarak yine 3 yetişkin 1 çocuk için oda fiyatı 430,00 TL ödedik. Tabiki diğerinden çok daha pahalıydı ama yaşadığımız konfor açısından değdi diyebilirim :)
Bu otel'i Kars da yapacağınız seyahatinizde tercih edilebilirsiniz ama şehir merkezinin çok az dışında. Yani araba ile 5 dakika kadar sürüyor çok da uzak değil ama hadi çıkıp merkezi gezeyim sonra otelime döneyim derseniz minibüsleri kullanmanız gerekiyor ki 5 dakikada bir geçiyor bu minibüsler. Biz de öyle yaptık ve kapıya çıkıp beklemeye başladıktan 3 dakika sonra minibüs geldi ve sadece 5 TL’ye şehir merkezine gittik. Yol sadece 5 dakika sürüyor. İpekyol otelin yeri daha merkezi idi tabiki ama bu otel de çok daha lüks.
Kars'ta Gezilecek Yerler
Kars' gittiğimiz günün ertesi sabahı saat 08:00 de kahvaltıya indik ve servisimizi beklemeye başladık. Sabah 09:00 da servisimiz geldi ve içinde başka otellerden aldığı kişiler de vardı. Biz de hemen oturuverdik ve Ermenistan Sınırında olan Ani Harabelerine giden yolculuğumuza başladık. Servisimiz rahattı ve yaklaşık 1 saat sonra oradaydık..
Bize saat 12:00 de hareket edeceğimizi söylediler ve 2 saat bizimdi. Doyasıya gezebildik resim çekildik ve birçok kişi tur ile geldiğinden uğradığımız her yerde bir rehber oranın tarihini anlatıyordu ve biz de kulak kabartıyorduk elbette. Ani’yi çevreleyen surları geçer geçmez sizi şehrin geniş bir alana yayılmış kalıntıları karşılıyor. Bu kalıntılar Bagratuni Ermenilerinden Bizanslılara, Selçuklulardan Gürcülere ve Osmanlılara kadar uzanan yüzlerce yıla ait.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Ani Harabelerini gezdikten sonra servise bindik ve Çıldır gölüne doğru yola koyulduk. Orası da yaklaşık bir saat sürdü ve oraya vardığımızda saat 15:00 de hareket edeceğimizi söylediler. 2 saat bize yeterliydi zaten. Önce atlı kızak ile minik bir tur yaptık ve buz tutmuş göl üzerinde yürümenin tadını çıkardık. Zıplayıp pozlar verdik elbet ama cidden soğuktu. İçinize içlik falan giymenizin hiçbir faydası olmuyor. Mutlaka ve mutlaka kar pantolonu ve montu giymelisiniz. Çocuğumda kar pantolonu vardı ama biz tam bir hüsran J. Çıldır gölü üzerinde resimler çekildikten sonra oradaki restoranda yemek molası verdik. Balıklı, tavuklu veya köfteli set menü yapmışlardı ve kişi başı fiyat bir içecek dahil 50,00 TL idi. Yemekler fena değildi ama fazla da övemeyeceğim tabi. Balığı yemeğinizi tavsiye ederim. Köfte kötü tavuk eh di. Ama orada yemek açısından fazla bir alternatifiniz yok. Çıldır gölünde yiyebileceğiniz tek yer orası çünkü.
Oradan çıktık ve yine 1 saat yol giderek Kafkas Müzesine gittik ama maalesef şoför günlerden pazartesi olduğunu unutmuş ve gerisin geri döndük çünkü Pazartesi günleri Müze kapalıymış. Keşke gezebilme şansımız olsa idi çünkü gerçekten görülmesi gereken bir müzeydi ve çok güzel olduğunu duymuştuk fakat pazartesi kapalı olması sebebi ile müzeyi gezme şansımız olamadı. Ama servisimiz dediği gibi götürdü mü? Götürdü :)
Doğu Ekspresi'nde Yolculuk Keyfi
Ertesi gün sabah 08:00 de trenimiz vardı ve erkenden uyanıp yanımıza otelin restoranından kahvaltılık bir şeyler alıp taksi ile Tren Garına gittik. Taksi 15,00 TL tuttu çok yakındı. Hemen vagonumuzu bulup bavullarımızı odamıza yerleştirdik ve olmazsa olmaz Tren hareket etmeden önceki resimlerimizi çektik.
Ardından odamıza yerleştik ve Tren hareket etmeye başladı. Biz de yanımızda su ısıtıcımızı götürmüştük ve sularımızı kaynatıp çay kahvemizi hazırlarken kendimize de güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Bir müddet sonra Tren görevlisi yanımıza geldi ve bize bazı kuralları söyledi. Odamızdaki prizlere telefon şarjlarımızı takabileceğimizi ama su ısıtmak için WC’lerdeki prizleri kullanmamız gerektiğini söyledi. Bir de odamızdaki camı 3 dakikadan fazla açık tutarsanız oda klimalarınız devre dışı kalır dedi. Bu sebeple devamlı açık tutmayıp ara ara açmamız gerektiğini belirtti. Biz de öyle yaptık. Bazen 10 dakika açık tuttuk ama birşey olmadı. Siz yine de tedbirli olun. Çünkü bizden bir gün önceki grup artık ne yaptıysa bilmiyoruz belki odalarındaki prizde ağır bir şey kullandılar sigortalar atmış ve vagon komple değişmek zorunda kaldığından 5 saat bekleyerek rötar yapmışlar. Bunlara maruz kalmamak için tedbirli olmanızda ve kurallara uymanızda fayda var. Yaklaşık bir saat sonra yatarken kullanmamız için yastık ve nevresimler geldi. Nevresimler bembeyazdı. Çok titiz bir insan olmama rağmen gönül rahatlığı ile yatabildim. Pikeler ve çarşaflar tertemiz ütülü ve paketindeydi.
Trende bir restoran var. Orada da gidip vakit geçirebiliyorsunuz. Odanızda oturmaktan sıkılırsanız gidip orada da vakit geçirebilirsiniz. Bir şey yemek içmek zorunda değilsiniz. Garsonlar sizi bu konuda zorlamıyor.
Odamızda müzik açtık ve kahvemizle beraber manzaranın tadını çıkardık. Kesinlikle çok keyifli. Yanınızda sohbet etmekten keyif aldığınız bir arkadaşınız da varsa çok daha keyiflim olur elbet..
Küçük oğlum için üst yatağı açtık ve orada kitapları ve Legoları ile keyifli vakit geçirdi. Hiç sıkılmadı.
Saat 12:00 gibi Erzurum’a vardı. Niyetimiz yolda çağ kebabı siparişi vermekti ama kahvaltıyı geç yapmış olmamız sebebi ile sipariş vermedik. Ama yine de 10 dakika molada tren istasyonunda seyyar çağ kebabı hazırlayan ve satan bir görevli vardı. Dayanamayıp aldık yine ve iyi ki de almışız gerçekten güzeldi.
Yolculuğumuz o kadar keyifli geçiyordu ki dışarıdaki Bembeyaz kar manzarası eşliğinde inanın vaktin nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz. Bir yandan güzel bir resim yakalamaya çalışıyorsunuz, bir yandan manzaranın tadını çıkarıyorsunuz. Derken akşam oldu zaten. Saat 19:00 civarı gençler geldi odamıza ve dediler ki Vagon dansı yapacağız katılır mısınız? Dedik olur. İşte orada eğlence başladı. Herkesle kaynaşmaya başladık. Hazırlıklar yapıldı ve değişik müzikler eşliğinde bir çok dans yaptık. Çok güldük ve çok eğlendik. Bu sayede de herkesle tanışmış olduk. Akşam 20:00 civarı bizim oğlan uyudu. Biz de Şampanyamızı açtık ve müzikle beraber güzel bir sohbet başladı. Tabiki camlarımıza Led işıklarımızı asmıştık. Akşam yan odalarımızdan birinde mısır patlatan gençler oldu. Kokusu tüm vagonu sarmıştı. Görevli tabiki geldi ve uyardı :) Diğer yan odamızda gençler gitarını getirmişti ve resmen müzik söleni vardı. Biz de faydalandık bu durumdan :)
Trende alkol yasak :) Ama bir şey demiyorlar. Görmedik biz diyorlar. Diyorum ya görevliler çok yardımcı. Hatta biz yanımızdaki Şampanya’yı soğutmaları için restorandaki görevliye verdik yardımcı oldu sağolsun. Trende Sigara da yasak ama odanızda ya da tuvalette için dediler yine çaktırmadan tabi Odamızda küçük oğlumuzun olması sebebi ile orda içmedik. Zaten yatacağımız yerde de içemezdik ama tuvaletler havadar ve temiz olduğundan orada çok rahat içebildik. Sıcacık da :)
Akşam saat 23:00 gibi biz de yattık ve sabaha kadar çok güzel bir uyku çektik. O kadar rahattı ki, hafiften sallana sallana uyumak. Odanız sıcacık. Biz tişörtlerle oturduk hep. Tuvaletlerden bahsetmem gerekirse şöyle anlatayım. Tuvaletler pırıl pırıl. Çünkü yaptığınız hiçbir şey tuvalette kalmıyor. Alttan direk raylara gidiyor. Bu sebeple Tren istasyonda durduğunda lütfen tuvaletleri kullanmayınız yazısı var. Sifonlar çalışıyor. Lavodaki musluk düğmeli basınca su akıyor. Kağıt havlusundan Tuvalet kağıdına kadar herşey devamlı görevliler tarafından değiştiriliyor. Tuvaletinizi yaparken alttan soğuk hava geliyor ama bu sayede de tuvalet hep havadar ve temiz kokuyor :)
Sabah uyandık ve dünden kalan ne varsa hazırladık kahvaltı için. Kars kaşarı doluyduk zaten. Ekmeğimiz de vardı. Çayımızı kahvemizi hazırlayıp başladık yine manzarayı seyretmeye. Karlar azalmıştı tabiki. Normalde sabah 08:00 de Ankara’ya varmış olmalıydık ama anladığım kadarı ile gece biz uyurken rötar yaptı ve biz saat 11:00 gibi Ankara’da inebildik. Ankara’da indiğimizde bavulumuza emanet kasasına bıraktık (15,00 TL ) ödüyorsunuz ama bavullarla gezmekten kurtuluyorsunuz. Oradan Taksi ile Anıtkabir’e gittik. Oğlumuza göstermeyi çok istiyorduk çünkü. Sonrasında Kızılay Meydanında gezip yemek yedikten sonra bavullarımızı alıp Havaalanına doğru yola çıktık. Tren Garının karşı caddesinden 10 dakikada bir özel otobüs geçiyor ve sizi havaalanına götürüyor. Kişi başı 11,00 TL ücreti var.
Bir Kars yolculuğumuz burada sona ermişti ama 3 gün bize sanki 1 hafta gibi gelmişti. O kadar keyifli o kadar güzel bir seyahat olmuştu ki, hatta eşim daha Ankara’dayken bana acaba bu turu bir daha yapsak mı diye bile sordu. :) o derece keyif almıştık. Eminim Kars Baharda da ayrı güzeldir.
Ama Trendeki görevlilerin bize asıl söylediği şuydu.. Gençler şimdi bu Doğu Ekspresi Moda oldu ama asıl güzel manzara Güney Ekspresinde.. Şimdi aklımızda o var :)