Eski dönemlerden bu yana oldukça çok ulusa ev sahipliği yapmış, Muğla’nıın misafirperver ilçelerinden biridir Fethiye. Likyalıların egemenliğindeyken Telmessos adıyla anılmış ilçe, bir süre de Persleri misafir etmiştir. Kente Telmossos adının verilmesinin nedeni ise Güneş Tanrısı Apollon’un oğlunun ismi olmasıdır. Ardından M. Ö. 333 yılında Büyük İskender’in kenti fethetmesiyle birlikte Makedonlar, Mısırlılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve son olarak da Osmanlı toprakları arasına katıldı. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ilçeye ülkenin ilk pilotlarından olan ve bir uçak kazasında hayatını kaybeden Fethi Bey’in anısına Fethiye denildi. Günümüzde ise cıvıl cıvıl bir tatil beldesi Fethiye. Peki sadece deniz, kum, güneş mi? Yoksa biraz daha fazlası mı?
Kayaköy, terk edilmiş ve atıl kelimelerinin içerisindeki elmasa dönüşebilecek potansiyele sahip kömürü gösterir bize. Kömüre bir de bu gözle bakarız, hayalet şehirdeki sesleri duyup kokuları algılarız. Hikayeyi en baştan alalım. Kayaköy tarihi on birinci yüzyıla dayanan bir Rum köyü aslında. Köy denilmesine de kanmamak gerek, ticaretin ve sosyal yapının oldukça gelişmiş olduğu bir konum Kayaköy. Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelelerinin sonucunda bölgedeki Rumlar Trakya’ya, oradaki Türkler ise Kayaköy’e yerleştirilmiş. Fakat Türkler bölgeye uyum sağlayamadıkları için Kayaköy’den ayrılmışlar. Kayaköy tüm sakinleri tarafından birer birer terk edilmişken bir anda bölgeye turistik bağlamda ilginin artması ile her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlar olmuş. Kendi içerisinde çok sayıda mistik ve tarihi öğeyi barındıran bu hayalet köy kiliseleri, şapelleri, tarihi Rum evleri ve sanat atölyeleri ile Fethiye’de görülmesi gereken yerler arasında. Fethiye Otellerinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir yer olan Kayaköy, Fethiye'nin uğrak mekanlarından!
Telefonunuzun duvar kağıtları bölümünden seçim yapmaya çalışıyorsunuz. Hiçbirini beğenmediniz. Kamerayı açıp bir fotoğraf çektiniz. Masmavi bir denizin harika tonda yeşille buluşması harika bir kare oldu. Peki, siz neredesiniz? Bu da soru mu? Tabi ki, Ölüdeniz dediğinizi duyar gibiyim. Dünya’nın en iyi kumsalı seçildiği 2006 senesinden bu yana incecik kumlu altın sarısı kumsallarıyla gönüllerimizde taht kurmaya devam ediyor. Rivayet edilen odur ki, eski zamanlarda limana uzak bir yerde demirleyen gemiler sandal yardımıyla karaya çıkıp içme suyu alırlarmış. Yakışıklı bir genç ve babasının isteği üzerine karadan su almaya gitmiş fakat karada bir güzele vurulmuş. Babasının yanına dönmüş ama o günden sonra güzel kız Belcekız ve bizim yağız delikanlımız gün gelir de yeniden o limana yolları düşer diye hep beklemiş. Gel zaman git zaman bir gün yine aynı yerden geçerken bir fırtına başlamış. Delikanlı babasına karada korunabilecekleri bir yer olduğunu söylese de babası Belcekız’ın yanına gitmek için yalan söylediğini düşünmüş. Babasıyla tartışan delikanlıyı zalim babası suya atmış ardından bunu kayalardan gören Belcekız da intihar etmiş. İşte o gün bugündür ki; delikanlının öldüğü yere Ölüdeniz, güzel kızın öldüğü yere Belcekız denir. Hatta Ölüdeniz’de Belcekız adıyla bir plaj bile vardır. Siz de bu muhteşem doğayı merak ediyorsanız Ölüdeniz Otellerine mutlaka göz gezdirmelisiniz.
Karşımızda doğanın kendi kendini koruyarak bugünlere getirdiği harika bir alan var. Bu yüzden olsa gerek, Kelebekler Vadisi 1995 yılından bu yana birinci derece sit alanı ilan edilmiş yani imara kapatılmış. Masmavi bir deniz sert kayalıkların arasından rengini belli ediveriyor ve vadinin iç kısmında yer olan onlarca kelebek size eşlik ediyor. Aman kelebeklerin yanında çık gürültü yapmamaya dikkat edin. Bu durum onları kötü etkileyebiliyormuş. Trekking, tırmanış ve kamp yapmak için eşi bulunmaz bir fırsat olan Kelebekler Vadisi her mevsim ayrı bir güzeldir. Kamp işlerinden hoşlanmıyorsanız, Kelebekler Vadisi'ne yakın olan Ovacık Otellerine de bakabilirsiniz.
Fethiye’nin popüler plajlarından biri olan Çalış Plajı, renkli yaz günleri ve eğlenceli akşamlarıyla her yıl pek çok tatil severi konuk ediyor. Öğleden sonraları dalgalı ve rüzgarlı olan, sabaha karşı ise dingin olan deniz günün her anında ferahlamak için Fethiye’de yapabileceğiniz en mantıklı tercih olacaktır. Gönüllülük esasıyla çalışan Çalış Koruma Derneği tarafından işletilen plaj her gün 19.30’da kapanıyor. Ardından, Pamukkale Üniversitesi öğrencileri tarafından sahilde bulunan carettaların bakımları ve yumurtalarının koruması yapılıyor. Plajın bitiminde ise 200 dönümlük bir arazide tamı tamına 220 tür kuş görebileceğiniz harika bir kuş cenneti bulunuyor.