Haydi uzun bir zaman yolculuğuna çıkalım.. Taa 12.000 yıl öncesine kadar gidebileceğimiz upuzun bir yolculuğa. Göbeklitepe’ye! İnsanların avcı toplayıcı ve göçebe olarak yaşamaya başladığı, henüz kalıcı yapılar inşa etmeden oradan oraya sürüklendiği bir dönemden günümüze kalan, yapımı yıllar süren ve dönemin insanlarından derin izler taşıyan bir bölge burası..
Yazı öncesi döneme ait olan bölgede insanlar burayı toplama merkezi olarak kullanırmış. Yaklaşık bin yıl kadar kullanılan bölge sonraki dönemlerde bilinmeyen bir nedenden dolayı içe doğru gömülmüş ve böylece günümüze kadar hiç zarar görmeden kalabilmiş..
Göbeklitepe Bizlere Ne Anlatıyor?..
Bölgeye geldiğinizde taş üzerindeki oymalardan bölge düzenine kadar her şeye hayranlık kalacağınızı söyleyebilirim.. Binlerce yıl önce bambaşka bir yaşam şekli için inşa edilip günümüze bu şekilde korunarak geldiğini görmek insana büyüleyici geliyor ki! Özellikle dönemin kalabalık insanları tarafından bir çeşit toplanma, birlikte vakit geçirme amacıyla kullanılan, çevresindeki 10-12 adet sütunla çerçevelenmiş ve alfabetik bir şekilde adlandırılmış olan dairesel yapıyı gördüğünüzde bu nasıl bir işçilik! diyerek gözlerinize inanamayacağınıza eminim! Bir çeşit tören alanı olduğu düşünülen bölgenin ortasında ise daha büyük boyutlara sahip, T biçiminde iki adet sütun göreceksiniz.. İşte en can alıcı kısım tam da burası! Bu sütunların üzerinde öyle muhteşem detaylar var ki.. Özellikle hayvan tasfirleri ve kafasız insan figürleri dönem insanlarının inanç sistemi hakkında mitolojik fikirlere sahibi olmamızı sağlıyor..
Göbeklitepe Yapılarının Hikayesi..
Yine milattan önceki 9000’li yıllara ışınlanıyoruz.. Bölgenin tam anlamıyla ne amaçla inşa edildiği ve kullanıldığı henüz bilinmiyor olsa da arkeologların araştırmaları sonucunda bölgede hiç bir insan kemiği bulunmamış olması bizlere buranın bir yerleşim alanı olmadığını gösteriyor. Bunun yanısıra bölgedeki buluntuların üzerinde çoğunlukla erkek figürlere rastlıyor olmamızdan, ve yalnızca bir taş üzerinde kadın figürü bulunmasından anlıyoruz ki Göbeklitepe erkek avcıların toplandığı bir bölgeymiş.. İlkel el aletlerinden başka hiçbir şeyin olmadığı bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği ise arkeologlar tarafından oldukça büyük bir merak konusu..
Ayrıca bölgede yapılan kazılar sonucu kalıntıların arasında bulunan kireç taşı kaplarının içerisinde 160 litreye yakın alkollü içecek bulunduğunu söylemeden edemeyeceğim! Yani demek istiyorum ki, bu dönemin insanları tam bir eğlence insanıymış!
Göbeklitepe'ye Nasıl Gideceğiz?
Bölgenin keşfedilmesinden sonra Gap Turları tur programlarına eklenen Göbeklitepe'yi seçeceğiniz bir Gap Turuna katılarak görebilirsiniz. Eğer seçiminiz bu olmazsa, Şanlıurfa’ya 22 km uzaklıkta bulunan insanlık tarihinin doğduğu Göbeklitepe’ye ulaşmak için şehir merkezinden satın alabileceğiniz turlara katılabilir ya da özel aracınızla bölgeye ulaşım sağlayabilirsiniz. Eğer otobüs yada uçakla geldiyseniz bölgeye ulaşabilmek için taksiyi tercih etmeniz gerektiğini söylemeliyim. Ayrıca Balıklıgöl, Şanlıurfa Müzesi, Şanlıurfa Kalesi gibi bölgeler de rotanızın üzerinde bulunduğundan hazır buralara kadar gelmişken ziyaret etmeden dönmeyin derim!