0850 303 0 733 Biz Sizi Arayalım
0850 303 0 733 
Birçok insanın kafasında bir İtalya tatili planı vardır. Kimi Rönesans dönemine damga vurmuş Michelangelo, Caravaggio, Raffaello, Leonardo da Vinci gibi sanatçılarla yakından tanışıklık kurmak ister. Kimi Aşk Çeşmesi olarak bilinen Trevi Çeşmesi’ne aşk dilemek ister ya da eşsiz pizzalar yemek için gitmek isteyebilir. Haritadaki şekli çizmeye benzetilen İtalya, kentlerinin sokaklarında keşfedilmeyi bekleyen pek çok sır taşır. 51 Unesco Dünya Mirası alanı ile listenin en başında yer alan ülke, en çok ziyaret edilen ülkelerin de beşincisi. Her mevsiminde farklı güzelliklerle ziyaretçilerini hayran bırakan İtalya, sadece pizzayla değil bütün yemekleriyle kendinden söz ettiriyor. Tamam, İtalya’ya gitmeye karar verdik ama nereye gidelim Roma mı Floransa mı Venedik mi? Bu kentler arası ulaşımı nasıl sağlayabiliriz? İtalya çok mu pahalı? Şimdi birlikte bakalım ve bu soruların cevabını birlikte bulalım.
Roma, İtalya’nın başkenti aynı zamanda binlerce yıllık tarihi ile oldukça fazla sayıda turisti ağırlayan bir kentidir. Adları Celilo, Palatino, Campidoglio, Quirinale, , Aventino, Viminale ve Esquilino olan yedi tepe üzerine kurulmuş yedi tepeli bir şehirdir. Tanıdık geldi mi? Evet, Roma’dan bahsediyorsak açılışı Kolezyum ile yapmalıyız. Dönemin tiyatro oyunları, gladyatör dövüşlerini ve idamlarını incelemek için yapılmış olan yapı imparatorluğun halk üzerindeki varlığını pekiştirmek amacıyla yapılmıştır. Giriş ücreti €12. Kolazyum’un ardından 100’lü yıllarsan günümüze kalan Navona Meydanı, günlük kent yaşamını gözlemlemek için harika bir yer olacaktır. Barok tarzında tasarlanmış bu meydanın hemen arkasında Sant Agnese in Agone, yakınlarında ise önemli bir dini yapı olan San Luigi dei Francesi bulunur. Roma’da bir diğer durak Poli Sarayı’nın bitişiğinde yer alan Trevi Çeşmesi. Aşk Çeşmesi olarak bilinen bu yapı Papanın arzusu üzerine Heykeltıraş Nicola Salvi tarafından yapılmış. Çeşmenin asıl teması Roma mitolojisinde denizlerin tanrısı olarak bilinen Neptün. Buranın aşk çeşmesi olarak bilinmesinin nedeni ise ev sahipliği yaptığı aşk filmleridir. Roma’da Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan Müzeleri, Sistina Şapeli, İspanyol Merdivenleri gibi görülmeye değer daha pek çok yapı mevcut. Eğer siz de Roma’yı keşfetmek isterseniz Roma Turlarına göz gezdirebilirsiniz.
Kanallar şehri Venedik, İtalya’nın incisi olarak karşılar bizi. Orta çağda önemli bir ticaret merkezi, Rönesans döneminde pek çok sanatçıya ilham kaynağı, günümüzde ise tüm bu mirası bize aktaran güzeller güzeli Venedik. Gotik dönem mimarisinin önemli sembollerinden Dükler Sarayı, Venedik’in ihtişamı ve gücünü sembolize etmek için yapılmıştır. Şehrin en ünlü dini yapısı olan San Marco Bazilikası, zaman zaman yangınlar geçirmiş ve restorasyonu yapılıp günümüze kadar ulaşmıştır.
Küçük fakat oldukça şirin bir kent olan Floransa; pek çok film, kitap ya da tablodan oldukça aşina olduğumuz bir yer. Floransa’da yer alan Duomo Katedrali, Erken Dönem Rönesans mimarisinin en önemli örneklerindendir. Katedral meydanında bulunan Giovanni Vaftizhanesi, sekizgen yapıda olup Dante gibi pek çok sanatçının vaftiz edildiği bir vaftizhanedir. Ayrıca Floransa’da Michelangelo Tepesinde Michelangelo'nun Davud Heykeli’ni ya da Uffizi Müzesinde Da Vinci’nin eserlerini görmeniz mümkün. Floransa, Roma, Milano, Venedik ve diğer kentleri birlikte gezmek isterseniz Klasik İtalya Turlarına katılabilirsiniz.
Napoli, Bari, Lecce, Katalanya, Palermo kentlerini içine alan Güney İtalya Bölgesi, mimarinin büyüsü ve doğanın dinginliğini içerisinde harmanlıyor. Vezüv yanardağının muhteşem görüntüsü, Castel Sant‘Elmo, Pompei Antik Kenti Napoli’yi bir başka güzelleştiriyor. Etna yanardağını gören Katalanya bölgesi; Parco dell’Etna Doğa Parkı, San Nicolo Manastırı, Dante Meydanı ve harika plajlarıya keşfedilmeyi bekliyor. Pizza, aşk ve sanatın ülkesi İtalya’yı daha yakından tanımak için Güney İtalya Turlarına bakmalısınız.
