Kapadokya, yeraltı şehirleriyle ünlü bölgelerden bir tanesi. Tarihe tanıklık etmiş ve bugünlere gelmiş bu yeraltı şehirleri, toplumların sosyal yaşantılarını anlama noktasında bizlere yardımcı oluyor. Tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilere benzersiz bir tatil imkânı sunan Kapadokya, yeraltı şehirlerinin gizemini de bünyesinde barındırıyor. Tarihi dokusuyla Kaymaklı Yeraltı Şehri, Mazı Yeraltı Şehri, Tatlarin Yeraltı Şehri ve daha pek çok bölge; Kapadokya ziyaretlerinde görülmesi gereken alanlar içerisinde yer alıyor. Kapadokya Turları içerisinde yeraltı şehirlerini görmeniz ve yeraltı şehirlerinin tarihini öğrenmeniz mümkün. Dilerseniz birbirinden özel Kapadokya Otelleri'nden birini seçerekte bölgeyi gezebilirsiniz. İşte Kapadokya yeraltı şehirlerinin benzersiz hikayesi!
Kapadokya sınırları içerisinde yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri, tarihi dokusuyla ziyaretçilerin ilgisini çeken alanlardan bir tanesi. Nevşehir’e 20 km’lik bir uzaklıkta bulunan Kaymaklı Kasabası’nda bulunan Kaymaklı Yeraltı Şehri, oldukça büyük yeraltı şehirleri içerisinde yer alıyor. Derinkuyu Yeraltı Şehri’nden daha küçük olsa da geniş bir alana sahip olduğu biliniyor. Benzersiz bir alan olan Kaymaklı Yeraltı Şehri, 1984 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları listesine eklenmiştir. O zamandan beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları içerisinde yer alıyor.
Çok eski bir tarihe ev sahipliği yapan yeraltı şehrini tarihi MÖ 3. yüzyıllara kadar uzanıyor. Yapılan araştırmalar, şehrin Hititler döneminde yapıldığını gözler önüne seriyor. Roma ve Bizans dönemlerinde ise yeraltı şehri genişletilerek şehre farklı alanlar eklenmiş. Dar koridorların bulunduğu şehir içerisinde oda ve salonların birbirlerine bağlandığı görülüyor. Su mahzenleri, şarap depoları, su kuyuları, kilise ve daha pek çok alana ev sahipliği yapan Kaymaklı Yeraltı Şehri, Kapadokya’da görülmesi gereken yerler içerisinde bulunuyor.
Kapadokya’daki en geniş yeraltı şehirlerinden bir diğeri de Derin Kuyu Yeraltı Şehridir. Nevşehir’e 30 km mesafede yer alan yeraltı şehri, Derinkuyu ilçesinde konumlanmış durumda. Büyük bir topluluğu içerisine alacak oda ve salonlar ile farklı alanları bünyesinde barındıran yeraltı şehri, tarihsel dokusuyla da ziyaretçileri büyülüyor. Çok özel bir tarihi bünyesinde barındıran Derin Kuyu Yeraltı Şehrinin, II. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçarak bu bölgeye gelmiş ilk Hristiyanlar tarafından yapıldığı düşünülüyor. Havalandırma bacaları, erzak depoları, kiliseler, şarap imalathaneleri, manastırlar başta olmak üzere birçok alanın bulunduğu bu çok özel yeraltı şehri; uzun süre saklanılacak şekilde dizayn edilmiş. Odalar, tünellerle birbirine bağlanmış olmakla birlikte bazı tüneller oldukça dar. Her gün ziyarete açık olan Derin Kuyu Yeraltı şehri, bölgenin tarihiyle ilgili birçok ipucunu bünyesinde taşıyor.
Kapadokya Turu içerisinde yer alan turların programlarında çoğunlukla Tatlarin Yeraltı Şehri bulunuyor. Tam olarak kimler tarafından inşa edildiği bilinmese de ilk Hristiyanlar tarafından yapıldığı düşünülüyor. Pek çok hikaye ve efsaneyi bünyesinde barındıran bu çok özel şehir, geniş ve pek çok alana ev sahipliği yapıyor. Şehir, ilk olarak 1975 yılında keşfedilmiştir. 1991 yılında ise yeraltı şehri bir kısmı temizlenmiş ve turizme açılmıştır.
Acıgöl ilçesine 10 km’lik bir mesafede bulunan Tatlarin Yeraltı Şehri, Yeraltı şehrinin asıl girişi zaman içerisinde yıkılmıştır. Batı yönünde bulunan iki mekân üzerinden şehre giriş sağlanabiliyor. Oldukça geniş bir alanı kaplayan yeraltı şehrinde odalar, kiliseler, erzak depoları gibi alanlar bulunuyor. Yeraltı şehrine girişte yaklaşık 1,5 metre çapında bir sürgü taşı yer alıyor. Bu taş, yeraltı şehrine giriş ve çıkışların kontrol edilmesini olanaklı kılıyor. Bunun yanı sıra tuvalet, zindan gibi alanların da olduğunu söylemek mümkün. İki katı gezilebilen yeraltı şehri, Kapadokya tarihini anlayabilmek adına oldukça önemli. Bu nedenle Kapadokya ziyareti sırasında ziyaretçiler, yeraltı şehrini görmeden gitmek istemiyor.
Ürgüp’e 18 km’lik bir mesafede bulunan Mazı Yeraltı Şehri, 4 farklı girişe sahiptir. Düzenli taşlarla örülen koridor, yeraltı şehrinin asıl girişi. Koridorda bulunan sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş ve çıkışlarını kontrol etmek amacıyla kullanılmıştır. İç kısımda bulunan ve sürgü taşının çok daha sistematik bir şekilde kontrolünü mümkün kılan küçük oda, yeraltı şehrindeki alanlardan sadece bir tanesi. Bunun yanı sıra geniş odaları, kiliseleri, erzak odaları ve daha pek çok alanı içerisinde taşıyor. Çok özel bir görünüme ev sahipliği yapan Mazı Yeraltı Şehri, tarihi derinliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Nevşehir iline bağlı Gülşehir ilçesinde bulunan Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri, çok özel bir tarihe ev sahipliği yapan alanlardan biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Çok eski dönemlerde yapıldığı düşünülen yeraltı şehri, geniş bir alan olduğundan farklı mekanları da bünyesinde barındırıyor. 1991 yılında bir araştırma ekibinin araştırmalar düzenlediği bu bölge, çok farklı bir jeolojik yapıya sahiptir. Alt kısımda kızılımsı kahverengi bir çamur tabakası bulunuyor. Bunun üzerinde ise iri taneli küf yer alıyor. Üst kısımlarda ise andezit kaya blokları yer alıyor.
Yeraltı Şehrinin ikinci katında, yapılan araştırmalar sonucunda bir su kuyusu bulunmuştur. Şehrin içerisinde yer alan odaların her biri, dar koridorlarla birbirine bağlanmıştır.
Özkonak Yeraltı Şehri, Nevşehir Avanoz’a 14 km’lik bir mesafede bulunuyor. 4 kata sahip olan şehrin ilk katında ahırlar yer alıyor. Bunun yanı sıra yaşam alanları, mutfak, kiler gibi alanların da bu katta yer aldığını söylemek olanaklı. Oldukça eski tarihiyle ön plana çıkan şehrin MÖ 400’lü yıllara kadar dayandığı biliniyor. Şehirde bulunan sürgü taşları hem odaların giriş ve çıkışlarının kapatılması hem de savaşmak amacıyla kullanılmıştır. Bu nedenle çok yönlü işleve sahip olduğunu belirtmek mümkün. Geniş bir alana kurulu olan Özkonak Yeraltı Şehri, tarihi dokusu nedeniyle görülmesi gereken alanlar içerisinde bulunuyor.