Antalya’nın en turistik ve ilgi gören bölgelerinden biri olan Kaş, muhteşem bir tatil için doğal ve tarihi güzelliklerini ziyaretçilere cömertçe sunuyor. “Turizmin Başkenti” sloganıyla misafirlerini ağırlayan Kaş, Antalya’nın en batısında bulunuyor. Yılın büyük bir kısmında güneş aldığından dolayı “Güneş Ülkesi” olarak adlandırılan bu benzersiz ilçe, Likyalılara da başkentlik yapmış. Bu nedenle Kaş çevresinde ilgilerin odağı haline gelen tarihi yapılar yer alıyor. Burada yer alan tarihi yapıların büyük bir kısmı da UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alındığı için bu yapıların korunduğunu söyleyebiliriz.
Kaş’ta pek çok antik kent bulunuyor olsa da bu güzide ilçe; Kaputaş Plajı, Saklıkent Kanyonu gibi çok özel doğal güzellikleri de bünyesinde barındırıyor. Kendinizi ve sevdiklerinizi stresten uzaklaştırmak istiyorsanız, bizi de huzurla dolduran Kaş’a gidebilir; göz alıcı manzaralara şahit olabilirsiniz. Kaş Otelleri kapsamında yer alan otellerin her biri, konforlu ve lüks bir tatil geçirmenizi sağlayacaktır. Arzu ettiğiniz konaklama alanını tercih ederek Kaş’ı keşfetmeye başlayabilirsiniz. Ama durun, bundan önce bir konuya açıklık getirmemiz gerekiyor. Kaş’a nasıl geleceksiniz?
Kaş’a ulaşım noktasında tercih edebileceğiniz farklı alternatifler bulunuyor. En konforlu yolculuk elbette hava yolu ile olacaktır. Eğer havayolunu tercih edecekseniz Muğla sınırları içinde yer alan Dalaman Havalimanına gidebileceğiniz gibi Antalya Havalimanına da gidebilirsiniz. Dalaman Havalimanından Kaş arasında 2 saat 15 dakikalık bir mesafe bulunuyor. İndikten sonra havalimanı otobüslerini ya da transfer hizmetlerini tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra Antalya Havalimanı ile Kaş arasındaki mesafe çok daha fazla. Antalya Havalimanından Kaş’a gitmek için 3,5 saatlik bir yolculuk yapmanız gerekecektir. Yine havalimanından kalkan havalimanı otobüslerini kullanarak Kaş’a ulaşım sağlayabilirsiniz. Transfer hizmetlerini tercih etmeniz de olanaklı. Çok daha konforlu bir yolculuk istiyorsanız taksi seçeneği de uygun olacaktır.
İlgili havalimanları ile Kaş arasındaki mesafe uzun olduğundan birçok kişi gibi siz de karayolunu tercih edebilirsiniz. Yaz döneminde doğrudan Kaş’a sefer düzenleyen birkaç otobüs firması bulunmaktadır. Özellikle Ankara, İzmir, Bursa, İstanbul gibi şehirlerden Kaş’a ulaşım için otobüs tercihinde bulunabilirsiniz. Böylelikle tekrar herhangi bir toplu ulaşım aracı kullanmadan Kaş’a ulaşmış olursunuz.
Antalya sıcağından bunaldıysanız ve küçük bir kaçamak yapmak, muhteşem bir denizin serin sularına kendinizi atmak mı istiyorsunuz? Kaş-Kalkan yolu üzerinde bulunan ve görenleri büyülemeyi başaran Kapotaş Plajı, Kaş ziyaretlerinizde görmeniz gereken çok özel alanlar arasında bulunuyor. Öyle güzel ve ilgi çekici bir manzaraya sahip ki insanın bu manzara karşısında Sait Faik olası geliyor. Mavinin pek çok tonunu bünyesinde barındıran benzersiz bir deniz ve altın sarısı kumlarla hareketlilik kazanan bir plaj, ziyaretçilerini bekliyor.
Antalya’daki pek çok plajın tersine dağlardan akan kaynak sularının denizle birleştiği bir bölge olduğundan Kaputaş Plajının denizi oldukça serin. Mavi bayraklı bir plaj olmasından dolayı gönül rahatlığıyla güneşlenerek sıcağın ve manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Plajda belediyenin bir tesisi hizmet verdiğinden, plajda şezlong ve şemsiye kiralayabilir, günlük ihtiyaçlarınızı tesis üzerinden giderebilirsiniz. Genellikle sabah vakitleri oldukça sakin olan plajda muhteşem manzaranın keyfini sürmeniz olanaklı. Fakat deniz birden derinleştiği için çocukların girmesi için uygun olmadığını da belirtelim. Denizde dalgalar oluşsa da bunlar oldukça minik dalgalar olduğundan korkmanıza gerek yok. Fakat tedbirli olmanız çok önemli.
Kaputaş Plajına gelmişken yalnızca denizden ulaşılabilen Mavi Mağarayı görmeden dönmemenizi öneririz. Plaja uzaklığı 1 km olan bu benzersiz mağara, 50 metrelik bir uzunluğa, 40 metrelik de bir genişliğe sahip. Kalkan’dan kalkan tekne turlarıyla bu çok özel mağaraya ziyaret düzenleyebilir, muhteşem bir manzara ile stresinizden uzaklaşarak tatilinizi çok daha keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Ziyaretçilerin bir kere daha görmek istedikleri Kaputaş Plajı, Kaş’a 20 km uzaklıkta bulunuyor. Bunun yanı sıra Kalkan’a uzaklığı ise 7 km. Plaja Antalya’dan gelecekseniz, otogardan kalkan otobüslere binebilirsiniz. Kaş’a geldikten sonra buradan plaja giden minibüslere binmelisiniz. Böylelikle konforlu bir şekilde plaja ulaşım sağlamış olursunuz. Plaja ulaşım noktasında tercih edebileceğiniz farklı alternatifler de bulunuyor. Dalaman’dan gelecekseniz ilk olarak Fethiye’ye gelmeli, daha sonra ise Kaş’a giden ulaşım araçlarını kullanmalısınız. Eğer hava yolunu kullanacaksanız Dalaman Havalimanından kalkan havalimanı otobüsü ile Fethiye’ye gidebilir, Fethiye otogarından Kaş’a giden otobüslere binebilirsiniz. Özel araçlarınızla plaja gitmek istiyorsanız, bu durumda plajın çevresinde park sorunuyla karşılaşacağınızı şimdiden söylememiz gerekir. Çünkü Kaputaş Plajının otoparkı bulunmuyor. Fakat muhteşem bir güzellik için park sorununu görmezden gelebilirsiniz.
Kaputaş Plajıyla ilgili bilmeniz gereken birçok husus bulunsa da bunlardan en önemlisi, plaja inerken kullanacağınız merdivenin 186 basamaklı olduğudur. Birçok ziyaretçi, plajda sevmedikleri tek şeyin bu merdiven olduğunu söylüyor. Ama güzel olan her şey insanı biraz olsun zorlamaz mı? O zaman, şimdiden Kaputaş Plajında geçireceğiniz keyifli saatleri düşünün!
Patara antik kenti hangi uygarlığa aittir sorusu sizin de cevabınızı merak ettiğiniz bir soru değil mi? Bu soruya cevap bulabilmek için antik kente keyifli bir ziyaret düzenlemenizi öneririz. Fethiye-Kalkan arasındaki Gelemiş Köyü’nde yer alan Patara Antik Kenti, her görenin büyülendiği çok özel ve tarihi alanlardan bir tanesidir. Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olan Patara, aynı zamanda bir sahile de sahiptir. Caretta carettalar uzun süre bu sahile yumurtalarını bıraktığı için buranın her anlamda önemli bir bölge olduğunu söyleyebiliriz. Patara Antik Kenti’nde 1988 yılından beri çok önemli kazılar sürdürülmektedir. Bu ise bölgenin tarihi dokusunu anlama konusunda katkıda bulunuyor.
Antik dönemden günümüze kadar varlığını korumayı başaran Patara Antik Kenti’nin Hitit kaynaklarında isminin Patar olduğu düşünülüyor. Zaman içinde farklı uygarlıkların egemenliği altına giren Patara Antik Kenti’nde Seleukos Krallığı, Roma gibi uygarlıklardan kalma tarihi yapılar bulunuyor. Patara’nın o dönemlerde pek çok açıdan önemli bir şehir olduğu aşikar. Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolanıp saklandığı bir bölge olması, ticareti faaliyetler açısından da Patara’nın dikkate değer olduğunu gözler önüne seriyor. Şehir, Bizanslılar için de önemli bir yer olarak varlığını sürdürmüştür. “Noel Baba” olarak bilinen Saint Nicholaos da Pataralıdır. Bu nedenle Hristiyanlar için bölgenin önemli bir merkez olduğunu da belirtelim.
Muhteşem ve ilgi çekici bir tarihe sahip olan Patara Antik Kenti’ne girerken çok büyük bir kapıdan geçmeniz gerekiyor. Bu kapı, Roma Zafer Takı’ndan yapılmıştır. Oldukça görkemli ve ihtişamlı bir tasarıma sahiptir. Kapıdan girdiğinizde, batıda yer alan tepenin üzerinde mezarlığın bulunduğunu fark edeceksiniz. Likya tipi lahitlerin bulunduğu bu alan, tepenin yamaçlarında yer alır. Şehir sınırları içinde yer alan Kurşunlu Tepe’nin yamaçlarında antik tiyatroyu göreceksiniz. Kurşunlu Tepe’den şehre baktığınızda, muhteşem bir manzarayı ve benzersiz tiyatro alanını görmüş olacaksınız. Şehrin sokaklarında usul usul ilerlediğinizde geçmişe keyifli bir yolculuğa başlamış olacaksınız. Korinth Tapınağı, liman, tahıl ambarı, Vespasian Hamamı; şehirde göreceğiniz çok özel alanlar içinde yer alıyor. Tahıl ambarı, İmparaton Hadrian ve eşi Sabina tarafından yaptırılmıştır. Ms 2. yüzyıldan beri günümüze kadar varlığını sürdürmektedir. Büyüleyici değil mi?
Şehir içinde yolculuğumuza devam edelim. Antik tiyatronun kuzeyinde Parlamento Binası bulunuyor. Burası toplantılara ev sahipliği yapan bir yapı konumunda. Antik kenti ziyaret etmek istiyorsanız haftanın her günü 08.00-20.00 saatleri arasında kenti ziyaret edebilirsiniz. Roma Zafer Takı’ndan şehre girmek sizi de heyecanlandırmıyor mu?
Patara Antik Kentine nasıl giderim diyorsanız, farklı alternatifler arasından seçim yapmanız olanaklı. Kaş ve Kalkan’dan kalkan Patara dolmuşlarını kullanarak bu benzersiz antik kente ulaşım sağlayabilirsiniz. Gitmişken Patara Plajını da görmenizi tavsiye ederiz. Antalya Turları kapsamında da bulunan bu çok özel alan, sizlere kapılarını aralamaya devam ediyor.
Saklıkent Kanyonu, Kaş’ta görülmesi gereken doğal güzellikler arasında bulunuyor. Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay, bu muhteşem kanyonu oluşturmuştur. Kanyonun arazisi kalkerli olduğundan, zaman içinde suyun aşındırmasıyla birlikte kanyon şu anki şekline ulaşmıştır. Fakat bu, milyonlarca yılda oluştuğundan Saklıkent Kanyonunda gezerken çok özel bir tarihe de şahitlik edeceksiniz.
Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen ve benzersiz dokusuyla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran kanyon, Saklıkent Milli Parkı içerisinde yer alıyor. Kanyon içinde 200 metrelik tahta köprüyü kullanarak gezintinize devam edebilirsiniz.
4,5 km’lik bir alan üzerinde kurula olan ve kayalık bir ada olan Kekova, Demre ilçesinde bulunan Üçağız ve Kaleköy açıklarında bulunuyor. Batık şehri bünyesinde barındıran denizin dibindeki ve yer yer su yüzündeki batık şehri görebilirsiniz. Aslında Kekova; Üçağız, Kaleköy ve Kekova Adasını bünyesinde barındıran bir bölge. Bu nedenle Kekova’yı ziyaret ederken üç farklı yere de gitmelisiniz. Şimdiden söyleyelim, muhteşem bir manzara ve çok özel bir gezi sizleri bekliyor.
MS. 2. yüzyılda depremler nedeniyle yıkılan Dolkisthe kenti, Batık Kent olarak adlandırılan şehrin ismi. Şehirden kalma batıkları görmeniz mümkün olsa da şehrin çoğu depremlerle yıkılarak yok olmuştur. Bizans Dönemi’nde şehrin tekrar kurulduğuna dair bilgiler mevcut. Fakat Arap istilaları yüzünden şehrin gelişimi devam etmediğinden şehirden çok az bir yapının günümüze kadar ulaştığını söyleyebiliriz. Kekova Adası’na ulaşım sağlayabilmeniz için tur teknelerini kullanmanız gerekiyor. Yolculuğunuza ilk olarak Üçağız ile başlamalı ve aracınızı burada park etmelisiniz. Kekova Adası köyün tam karşısında bulunuyor. İlk önce burada biraz soluklanmalı ve adanın muhteşem manzarasını izlemelisiniz. Pişman olmayacağınıza eminiz.
Tur tekneleriyle ilk önce Kekova Adası’nı göreceksiniz. Burası “Batık Şehir” olarak da biliniyor. Denizin altında ve su yüzeyinde MS 2. yüzyıllardan günümüze kadar ulaşmış şehir kalıntılarını görebilirsiniz. Ayrıca buranın denizi adeta cennetten kalmış gizli bir köşeyi andırıyor. Bu nedenle mavinin bin bir tonunu bünyesinde barındıran denizde keyifli bir şekilde yüzebilirsiniz.
Kekova’ya konforlu bir ulaşım istiyorsanız, özel araçlarınızla bölgeye ulaşım sağlamanız olanaklı. Antalya’ya 175 km, Demre’ye 33 ve Kaş’a 35 km uzaklıkta bulunan Kekova’nın Dalaman’a uzaklığı ise 180 km. Bu nedenle başlangıç güzergahınız, yolculuğunuzun seyri ve süresi açısından bir hayli önemli. Kaş’a giderek Kekova tekne turlarına dahil olabilir ve bölgeyi ziyaret edebilirsiniz. Bölgenin tarihine ışık tutan bu bölge, sizlere benzersiz bir tatil seçeneği sunuyor.
Kaş gezi rehberi içinde yer alan ve görmeniz gereken antik kentlerden bir tanesi olan Autiphellos Antik Kenti, Likya dilinde Habesos veya Habesa olarak adlandırılıyordu. Likya’nın dikkat çeken liman kentlerinden biri olan Antik Kent, ziyaretçilere birçok güzelliği bir arada sunuyor. Likya Birliği’ne üye kentler arasında yer alan Autiphellos Antik Kenti, MÖ 6. yüzyıldan beri varlığını sürdürüyor. Çok hızlı bir şekilde gelişim yaşayan Antik Kent, bu gelişimini Roma İmparatorluğu döneminde de devam ettirir. Kentten geriye kalan tarihi yapılar, ilçenin çevresinde ve yarımada boyunca devam etmektedir. Antik Kent sınırları içinde yer alan Autiphellos Antik Kenti Tiyatrosu, oldukça iyi korunmuş yapılar arasında yer almaktadır.
Yirmi altı oturma sırasına sahip olan tiyatro, yönünü denize çevirmiştir. Benzersiz bir tarihi güzellik olarak değer gören tiyatronun gerisinde ise Akropolis tepesi yer alır. Tiyatronun Helenistik Çağ yapılarından biri olduğu düşünülmektedir. Dört dikey merdivenle üst kısma ayrılan oturma sıraları, muhteşem bir tarihe de tanıklık etmektedir. Bu nedenle tiyatronun her kısmının çok önemli ve değerli olduğunu söyleyebiliriz. 3000 kişilik kapasitesi bulunan ve her bir detayıyla dikkatleri üzerine çeken tiyatroyu görmeden Kaş gezinizi sonlandırmamanızı tavsiye ederiz.
Tiyatronun kuzey doğusunda, benzersiz bir yapı yer alır. Ana kayaya oyularak yapılan yirmi dört kadın kabartmasına sahip olan mezar odası, görmeniz gereken yapılardan bir diğeridir. Mezar odasının süslemelerinden yola çıkarak yapının MÖ 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir.
Bu muhteşem ve nefes kesen manzarasıyla ön plana çıkan kenti görmek istiyorsanız, farklı ulaşım seçenekleri arasından tercihte bulunmanız olanaklı. Kente ulaşımda hava yolunu kullanabildiğiniz gibi kara yolunu da tercih etmeniz mümkün. Hava yolunu kullanarak Antalya Havalimanına gidebilir, buradan da Kaş’a giden otobüslere binebilirsiniz. Eğer kendi aracınızla ulaşım sağlayacaksanız Kemer Kumluca mevkii boyunca devam etmeli, Fenike-Demre yolunu kullanmalısınız. Böylelikle oldukça konforlu bir şekilde antik kente ulaşım sağlamış olursunuz.
Kaş ve Demre ilçeleri arasında yer alan Kaleköy, Kaş gezi rehberinde kendisine özel bir yer edinen alanlar arasında bulunuyor. Benzersiz bir bölge olan Kaleköy’a tur tekneleriyle gidebildiğiniz gibi karadan da bölgeye ulaşım sağlayabilirsiniz. Aracınızla Üçağaz mezarlığının olduğu yere gitmeli ve aracınızı burada bırakarak yolculuğunuza yaya olarak devam etmelisiniz. Sadece 15 dakikalık bir yürüyüş sonrasında sizi büyüleyeceğini garanti edebileceğimiz bölgeye ulaşım sağlayabilirsiniz. Simena Antik Kenti üzerinde bulunan Kaleköy, Likya kentlerinden bir tanesi. Burada Simena Kalesi’ne çıkabilir, buradan bölgenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Simena Kalesi’ne girişte belirli bir ücret ödemeniz gerekecektir. Fakat Müze Kart’ınız varsa, girişte kartınızı gösterebilir ve herhangi bir ücret ödemeden yolunuza devam edebilirsiniz. Meydana gelen depremler nedeniyle denizin ortasında kalan lahit, bölgenin ne kadar otantik olduğunu gözler önüne seriyor. Bölgenin tarihine ışık tutan lahiti uzaktan da olsa inceleyin.
Fethiye-Kaş kara yolu üzerinde yer alan Xanthos Antik Kenti, Kınık Köyü’nde bulunuyor. Geçmişten günümüze varlığını sürdüren ve pek çok farklı uygarlığın izlerine rastlanabilen antik kent, Kaş gezinizde görmeniz gereken antik kentler arasında bulunuyor. Antik dönemde Likya’ya başkentlik de yapmış olan antik kent, birçok farklı tarihi yapıyı bünyesinde barındırıyor. Fethiye’ye 46 km uzaklıkta bulunan Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki iki tepe üzerinde kurulmuş olan Xanthos Antik Kenti, Likya’nın idari merkeziydi. Likya’nın önemli kentlerinden biri olan antik kent, MÖ 545-546 yıllarında Pers Kumandanı Harpagos tarafından kuşatılmıştır. MÖ 334 yılında şehir, Büyük İskender tarafından kuşatılarak Büyük İskender’in himayesine geçmiştir. Daha sonra Mısır, Suriye, Roma İmparatorluğu gibi farklı medeniyetlerin egemenliği altına girmiştir. 1838 yılında Charles Fellows tarafından keşfedilen antik kentin artık her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edildiğini söyleyebiliriz.
Şehirdeki her iki akropol, yani iç kale de sur duvarlarıyla çevrili durumdadır. Roma Tiyatrosu, Likya akropolünün kuzeyinde bulunur.
Antik kent sınırları içinde yer alan ve çok ilginç tarihi yapıları bünyesinde barındıran tiyatro, ilgilerin odağı haline gelmiş alanlardan bir diğeridir. Dikdörtgen yekpare bir kaide üzerinde, Harpy kabartmaları bulunmaktadır. Harpy Anıtının MÖ 5. yüzyıldan beri günümüze kadar geldiğini ifade edebiliriz. Bu anıt mezarı gördükten sonra hemen yanında yer alan Likya lahdini de incelemelisiniz. Tiyatronun yanı başında bulunan ve kare şekilli alan ise Roma Devri Agorasıdır. Agoranın kuzeydoğusunda ise MÖ 5. yüzyıldan kalma bir anıt mezar bulunmaktadır. Dikdörtgen bir gövdeye sahip olan bu anıt mezar, Likya ve Grekçe dilinde yazılmış bir kitabeye de sahiptir. Kherei adlı bir prensin serüvenlerine yer alan kitabe, Likya dilindeki en uzun kitabedir. Bu çok özel antik kent, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine dahil olan antik kentler arasında bulunuyor. Bu kadar özel bir alanı görmemeniz, daha sonra pişman olmanız anlamına gelecektir.
Yaz döneminde gidecekseniz haftanın her günü 08.00-19.00 saatleri arasında antik kente ziyaret düzenleyebilirsiniz. Kış aylarında ise yine haftanın her günü 08.00-17.00 saatleri arasında bu muhteşem antik kenti görebilir, bölgenin tarihsel dokusunu hissedebilirsiniz. Örenyerine girişte önceden belirlenen ücret dahilinde bir ödeme yapmanız gerekiyor. Eğer Müze Kartınız varsa Müze Kartı da kullanabilirsiniz. Antik kente ulaşım noktasında özel aracınızı kullanacaksanız, ilk önce Kınık ilçesine gitmelisiniz. Ana caddede Atatürk Heykeli’nin olduğu kısımda yol ikiye ayrılacaktır. Sağa sapıp tepenin eteğine geldikten sonra sola dönmelisiniz. Tepeye doğru gittiğinizde antik kente de ulaşmış olacaksınız. Bölge, Kaş’a 45 km’lik bir mesafede yer alıyor. Bunun yanı sıra Kalkan’a 20 km, Fethiye’ye 63 km’lik bir uzaklıkta bulunuyor. Buralardan da antik kente ulaşım sağlamanız olanaklı.
Patara Plajı, Patara Antik Kenti yakınında bulunan çok özel ve göz alıcı bir plajdır. 18 km’lik bir uzunluğa sahip olan plaj, aynı zamanda bölgenin en uzun plajları arasında yer alır. İnce ve sapsarı kumlarla örtülmüş olan plajın denizi bir hayli sığdır. Fakat bir hayli rüzgar aldığı için daha çok rüzgar sörfü için idealdir. Caretta Carettaların yumurtalarını bıraktığı bir plaj olmasından dolayı, özel bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Muhteşem bir manzaraya sahip olan plajda doğal yollarla oluşmuş kum tepeleri bulunmaktadır. Bu tepelerinden manzaranın derinliğini ve güzelliğini hissedebilirsiniz. Eğer şu anda bir tepenin üzerindeyseniz, belki durup bir fotoğraf çekmek isteyebilirsiniz, biz sizi bekliyor olacağız.
Patara Plajında şezlong kiralamak ve güneşin tadını çıkarmak istiyorsanız, Kaş belediyesine ait günübirlik tesisin önünde yer alan şezlongları kiralayabilirsiniz. Patara Plajına nasıl gideceğim diyorsanız endişelenmeyin. Farklı ulaşım seçenekleri arasından tercihte bulunabilirsiniz. Kaş otogardan kalkan minibüsleri kullanarak plaja ulaşım sağlamanız mümkün. Kalkan’a 15 km’lik bir mesafede konuşlanmış bulunan plaja özel aracınızla da gidebilirsiniz. Ayrıca Fethiye-Kaş arası sefer yapan otobüslere binebilir, Ovaköy Mevkiinde inerek bir taksi ile ya da 3.5 km’lik bir yürüyüşle plaja ulaşım sağlayabilirsiniz.
Kaş merkeze 2,5 km’lik bir uzaklıkta bulunan ve Çukurbağ Yarımadasında yer alan Hidayet Koyu, önceleri çok da bilinmeyen, zamanla tanınırlığı artan muhteşem bir koydur. Kayalıklarla ve çok da yüksek olmayan tepelerle çevrili bulunan koy, oldukça küçük bir sahile sahiptir. Gözlerden uzak bir yer izlenimi verdiğinden, dikkatleri üzerine çektiğini söyleyebiliriz. Bir havuzu andıracak kadar temiz suya sahip olan denizi, görenleri büyülemeye yetiyor. Bu nedenle özellikle Kaş ziyaretinde bulunan turistlerin birçoğu, Hidayet Koyunu görmeden ziyaretlerini tamamlamıyor. Dalış yapacak kişilerin de sıklıkla tercih ettiği Hidayet Koyunun denizi, pek çok su altı canlısını bünyesinde barındırıyor. Yani burada su altında bile muhteşem bir dünya var.
2015 yılına kadar sakin kalmayı başarabilen Hidayet Koyu, 2015 yılında özel bir işletme tarafından işletilmeye başlanmıştır. Koya girişte herhangi bir ücret ödemenize gerek olmasa da şezlong için kiralama ücreti ödemeniz gerekiyor. Masmavi bir suya sahip olan ve gündelik hayatın stresinden uzaklaşmanızı sağlayan Hidayet Koyuna ulaşımda farklı seçenekleri kullanmanız olanaklı. Kaş merkezden kalkan dolmuşları kullanarak 15 dakikada koya ulaşım sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra yaya olarak da koya ulaşım gerçekleştirebilirsiniz. Kaş merkezden Çukurbağa doğru ilerlemeli, yarım ada üzerinde bulunan Beyhan Cenkci Caddesi üzerinden yürüyüşünüze devam etmelisiniz. Tabelaları takip ederek koya hızlı ve konforlu bir şekilde ulaşım sağlayabilirsiniz.
Antalya’ya gidiyorsanız, muhteşem plaj ve koylar arasından tercihte bulunmanız gerekir. Çünkü plajların her biri görülmeye değer ve Antalya tatilinizde hepsini birden görmeniz mümkün olmayabilir. Akçagerma Plajı, görmeniz gereken Kaş plajları arasında yer alıyor. Mavinin farklı tonlarıyla benzersiz bir görünüm elde eden Akçagerme Plajına girişte herhangi bir ücret ödemenize gerek bulunmuyor. Fakat şezlong ve şemsiye kiralamak için ödeme yapmalısınız. Kaş merkeze oldukça yakın olan, yaklaşık 3 km’lik bir uzaklıkta bulunan plaj, özel bir işletme tarafından işletilmektedir. Sığ bir denize sahip olan plaj, bu anlamda özellikle çocuklara hitap ediyor. Bunun yanı sıra denizi berrak ve temiz bir denize sahiptir. Küçük çakıl taşlarından meydana gelen sahilin uzunluğu 200 metredir.
Plaj içinde yer alan tesiste günlük ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Siz de vaktinizi bu kadar özel bir plajda geçirmek istemez misiniz? Akçagerma Plajı, mavi bayraklı bir plaj olmasından dolayı oldukça temiz ve ilgi çekici. Plaj kapsamında yer alan aktivite merkezlerinde çok özel aktiviteler ile keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Tenis kortları, voleybol sahası, basketbol sahası, amfi tiyatro başta olmak üzere farklı etkinlikleri deneyebilir, tatilinizin benzersiz geçmesini sağlayabilirsiniz.
Dünyaca ünlü antik kentlere, benzersiz bir manzaraya sahip plajları bünyesinde barındıran Kalkan, Kaş’a bağlı turistik bir mahalledir. Antalya ile Fethiye arasında kalan Kalkan, Likya Uygarlığı’nın yaşadığı bölgelerden bir tanesi. Bu nedenle tarihi MÖ 3000’lü yıllara kadar uzanıyor. Mavinin ve yeşilin benzersiz tonlarını sunmakta olan Kalkan, aynı zamanda doğayla baş başa kalmanızı da olanaklı hale getiriyor. Dünyanın en ünlü koylarına, plajlarına, antik kentleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Kalkan; her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Kalkan’da nereleri ziyaret etmeliyim diyorsanız; antik kentleri, mağaraları, plajları ziyaret edebilirsiniz. Kalkan sınırları içinde yer alan Mavi Marmara, Güvercinlik Deniz Mağarası, İnbaş Mağarası; Kalkan’da görülmesi gereken doğal güzellikler arasında kendisine özel bir yer ediniyor. Bunun yanı sıra Pirha Antik Kenti, Patara Antik Kenti, Xanthos ve Letoon antik kentlerine giderek bölgenin tarihi dokusunu keşfedebilirsiniz. Patara Plajı, Kaputaş Plajı, Kalkan Halk Plajı ve Fırnaz Koyu ise muhteşem anlar yaşayacağınız plaj ve koylardır.
Kalkan’a gitmek istiyorsanız kara yolu ya da hava yolu gibi seçenekler arasından tercihte bulunmanız olanaklı. Eğer hava yolunu tercih edecekseniz, Antalya Havalimanı ya da Dalaman Havalimanını kullanarak buradan Kaş’a geçiş yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra transfer hizmetlerini de kullanmanız olanaklı.
Aziz Nikolaos ya da çok daha bilindik ismiyle “Noel Baba”, Patara’da doğmuş ve Psikoposluk yapmış olduğu Myra’da hayatını kaybetmiştir. Noel Baba’nın ölümüyle birlikte yaptırılan Noel Baba Kilisesi, mimari özellikleriyle olduğu kadar derinlikli tarihiyle de dikkatleri üzerine çeken bir yapıdır. Her gün ziyaretçilere açık olan kilise, Antalya Demre’de bulunuyor. Kilisenin duvarlarında, Aziz Nikolaos’un gerçekleştirdiğine inanılan mucizelerin de resimleri yer alıyor. Aziz Nikolaos, Roma Dönemi’ne ait bir lahit içerisinde bulunuyor. Birçok kişiye göre Noel Baba, burada sonsuz bir uykuda. Kilisenin iki iç avlusu bulunmakta olup bunların her ikisi de ana avluya açılıyor. Bunun yanı sıra iki tarafı yan koridorlarla sarılmış olan bir orta mekan da bulunuyor.
Muhteşem mimari özellikleriyle geçmişten günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan Noel Baba Kilisesi’ne gezi düzenleyebilir, bu muhteşem yapıyı ziyaret edebilirsiniz. Giriş sırasında belirli bir miktar ücret ödemeniz gerektiğinden, girişin ücretli olduğunu söyleyebiliriz. Kiliseye gitmek için Antalya şehir merkezinde bulunan otogardan minibüs ya da otobüslere binebilirsiniz. Finike’ye gittikten sonra Demre için otobüslere binebilir, keyifli ve konforlu bir yolculuk gerçekleştirebilirsiniz. Özel aracınızı kullanarak kiliseye gitmek istiyorsanız, Antalya sahil yolundan Fethiye yönüne doğru gitmeli, Finike’den yarım saatlik bir yolculuk gerçekleştirmelisiniz. Böylelikle muhteşem bir tarihi yapı olan Noel Baba Kilisesi’ne ulaşmış olacaksınız.
Antalya hakkında çok daha detaylı bilgi edinmek, Antalya’nın tarihi ve doğal güzelliklerini öğrenmek istiyorsanız Antalya Gezilecek Yerler yazımızı inceleyebilirsiniz.