Türkiye'nin güneyinde ve Akdeniz bölgesinde konumlanan Kıbrıs, özellikle turizm ve eğitim alanında kendinden oldukça fazla bahsettiren bir ülkedir. Mis gibi havası, 5 yıldızlı lüks Kıbrıs Otelleri, dillere destan plajları, kadim doğası, hareketli geceleri ve meşhur kumarhaneleri ile her yıl milyonlarca turist tarafından yoğun bir ilgi odağı olan Kıbrıs, kendisini ziyaret eden sayısı oldukça fazla Türk tatilcileri ile de oldukça ünlüdür. Bu kadar çok tercih edilmesinin ilk sebeplerinden biri ise her mevsimde ılık bir iklime sahip olmasıdır. Tarihi ve doğal güzellikleri ile hem bir nevi Kültür Turu, hem de muhteşem bir tatil yapmak isteyenler için tam da biçilmiş bir kaftan olan ülke, daha bir çok güzelliği ile keşfedilmeyi bekleyen cennet niteliğindedir. Özellikle Doğu Akdeniz'in mavi suları ile çevrilmiş olan Girne'de muhteşem tarihi yapıları ziyaret edebilir, Gazimağusa bölgesine geçerek Orta Çağ mimarisinin en tipik örneklerini inceleyebilir, ve biraz eğlence için başkent Lefkoşa'da sabahlara kadar Kıbrıs gecelerinin tadını çıkarabilirsiniz. O halde gelin bu " Yavru Vatan " olarak da bilinen ve çok sevilen Kıbrıs'ı biraz daha yakından tanıyalım..
Kıbrıs Adası'nın tam ortasında yer alan ve dünyada Türkiye dışında hiç bir ülke tarafından tanınmaya KKTC'nin başkenti olan Lefkoşa, aynı zamanda Yeşil Hat olarak adlandırılan sınırla ikiye bölünmüş tek başkent olma özelliğini taşımaktadır. Ülkenin en büyük ve en kalabalık kenti olan bölge, ticaret, sanayi, kültür ve ulaşım merkezi olarak da bilinmekle birlikte kalbinde birden fazla milleti barındırıyor olmasıyla çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Kuzeyinde Türkler, güneyinde Rumlar, ara bölgede ise Birleşmiş Milletler Barış Gücü bulunan şehrin en çok tercih edilme sebeplerinden biri de içerisinde barındırdığı müzeleri diyebilirim. Özellikle Barbarlık Müzesi, Selimiye Camii, Mevlevi Tekke Müzesi, Venedik Sütunu, Büyük Han, Belediye Pazarı ve Arap Ahmet Sokağı gibi bölgeler Lefkoşa seyahatiniz sırasında kesinlikle görmeniz gereken tarihi ve önemli yapılardan bir kaç tanesidir. Gündüz kültür turuna çıkabileceğiniz bu şehirde geceleri rengarenk disco ve barlarda geçirerek eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz! Yurt dışı turlarına çıkan ve doyasıya eğlenmek isteyen seyahat severlerin sıklıkla tercih ettiği bu şehirde gece hayatının biraz maliyetli olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Kuzeyinde Akdeniz, güneyinde ise Beşparmak Dağları ile çevrilmiş bir liman kenti olan Girne, Kıbrıs adasının en gözde tatil beldelerinden bir tanesidir diyebilirim. Özellikle eski Venedik evleri, ünlü restoranları, renkli barları, alışveriş merkezleri, kumarhaneleri ve marinası ile yaz aylarının en çok tercih edilen destinasyonlarından biri olan bölge, sadece turistik alanda değil aynı zamanda tarihi açıdan da oldukça zengin bir kenttir. Bölgede tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Ağa Cafer Paşa Camii, Boğaz Şehitliği, St. Hilarion Manastırı, Halk Sanatları Müzesi, Hz. Ömer Türbesi ve helenistik dönem izleri taşıyan Batık Gemi Müzesi kesinlikle görülmeye değer yapılardır. Ayrıca bölge, her yıl düzenlenen turistik, ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamda büyük bir öneme sahip olan bir çok festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Daha çok özgürlük, barış gibi temalarla düzenlenen festivallere katılmak için Haziran ve Eylül ayları arasında bölgeye seyahat edebilir, muhteşem ve dolu dolu bir tatil geçirebilirsiniz!
Ve son olarak adanın doğu kısmında yer alan, Kıbrıs'ın tek derin su limanına sahip olan bu güzelim şehir aynı zamanda Akdeniz'in en çok güçlendirilmiş limanları arasında yer almaktadır. Diğer iki büyük şehre göre biraz daha az gelişmiş olsa da altın rengindeki muhteşem kumsalları sayesinde her yıl milyonlarca turist tarafından akına uğramaktadır. Özellikle eğitim, endüstriyel ve inşaat alanlarının dışında turizm alanında da kendinden sıklıkla söz ettiren şehirde sırf bu nedenle her yıl Temmuz ayında Uluslararası Magusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali gerçekleştirilmektedir. Kıbrıs tatiline çıkıp sadece deniz, kum, güneş keyfi yapmak istemiyorum diyenler ve biraz da kültürel anlamda dolu dolu tatil geçirmek isteyenler için bu bölge tam da sizlik diyebilirim! Tarihi milattan önce 11. yüzyıllara kadar dayanan Salamis Antik Kenti, Akdeniz dünyasının en gotik yapılarından biri olma özelliği taşıyan ve önceden Aziz Nicholas Katedrali olup daha sonra Osmanlılar tarafından camiye çevrilen Lala Mustafa Paşa Camii ve içerisinde Arkeoloji Müzesi'ni de barındıran St. Barnabas Manastırı'nı kesinlikle görmelisiniz! Şimdiden iyi tatiller!
Yavru Vatan olarak bilinen bu dillere destan ülkeye yalnızca ülkemizden, yani Türkiye'den direk uçuşlar bulunmaktadır. Geçitkale Havaalanı ve Ercan Uluslararası Havalimanı sadece Türkiye tarafından yasal havaalanı olarak tanınmıştır. 1974 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti sahip olduğu limanlarının tüm dünya gemilerine kapatıldığını ilan etmiş ve Türkiye bu ilanı tanımayarak limanları serbest ulaşıma açmıştır. Bu nedenle de Taşucu, Alanya ve Mersin bölgelerinden ülkeye direk feribot seferleri ile seyahat edebilmek mümkündür. Hızlı feribotlarla, arabalı feribotlarla ta da yük gemileri ile de ülkeye gidilebilmektedir. Adaya vardıktan sonra bölgeler arası ulaşım ise oldukça kolaydır. Alternatifin çok olduğu bölgede şehir içinde bulunan minibüsleri kullanarak farklı ilçelere seyahat edebilirsiniz. Üstelik hem başkent Lefkoşa'ya hem de Girne'ye dolmuşlar bulunmaktadır. Ayrıca ülkenin genelinde en çok tercih edilen toplu taşımalardan biri ise taksidir. Özel araç kiralama gibi bir seçeneğiniz de bulunmakta fakat Kıbrıs'ta trafiğin sağdan aktığını hatırlatmak isterim. Seyahatinizde şimdiden iyi eğlenceler diliyorum!