Geçmişe, çok geçmişe, antik dünyaya uzanan bir yolculuğa hazırsanız size Türkiye’de yaşamanın avantajlarından söz etmek isteriz. Yaşadığınız bu coğrafya, adeta medeniyetlerin canlılıkla yeşerdiği, sonra ölerek yeniden dirildiği eşsiz mekanlara sahip. Doğal güzelliklerin güneş ve serin sularla buluştuğu Ege, aynı zamanda antik, köklü bir geçmişe de ev sahipliği yapıyor. Tarihin farklı dönemlerinde birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Ege’nin her bir köşesi, adeta tarihi dokular, antik kalıntılarla dolu. Bu yazımızda mercek altına alacağımız Kuşadası ise sahip olduğu kültürel miraslarla adeta UNESCO’ya meydan okuyor. Kuşadası otelleri kapsamında planladığınız tatilinizde, sizi hayretlere düşürecek, antik bir yolculuğa çıkarak tarihe tanıklık etmenizi sağlayacak önerilimiz var. Tatil planlarınızda Kuşadası’na yer vermeniz için size sebepler sunuyoruz. İşte Kuşadası’nın antik kalıntıları!
Hititler, Yunanlılar, Cenevizliler, Miletliler, Lidyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar kimi ararsanız, hangi medeniyeti keşfetmek isterseniz Efes size sınırsız bir özgürlük alanı açıyor. Tarihin her döneminde insan yaşamına tanıklık eden Efes’teki ilk yerleşim M.Ö. 1000’li yıllara kadar uzanıyor. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirasına tüm bileşenleriyle eklenen Efes, 8 kilometrelik bir alan içerisinde birçok antik kalıntıya ev sahipliği yapıyor. Her ne kadar günümüzde İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olsa da Efes’e Kuşadası’ndan 20 dakikada ulaşmanız mümkün.
Tarih boyunca 90’dan fazla koloni ve medeniyete ev sahipliği yapan Milet’te insan yerleşimine dair her şeyi bulabilirsiniz. İyonyalıların başkenti olarak kabul edilen Milet, Aydın’ın Didim ilçesindedir. Kuşadası’ndan Yavansu otelleri kapsamında yaptığınız konaklamalarda bu antik kente sadece 50 dakikada ulaşım sağlayabilirsiniz.
Hristiyanlar için oldukça özel bir mabet olan Meryem Ana Evi, Meryem Ana’nın yaşamının son bölümünü geçirdiği yer olarak biliniyor. Birçok Papa tarafından da ziyaret edilen ev, adeta tarihi bir şölene tanıklık etmenizi sağlayacak detaylara sahip. Ayrıca evin altından küçük bir pınar geçiyor ve bu pınarın şifalı olduğuna inanılıyor.
Scala Nova, antik dönem yerleşimi olmakla birlikte aynı zamanda Kuşadası’nın eski ismidir. Yılanca Burnu’ndan Ege Denizi’ne doğru uzanan bu çıkıntıda tarihin her dönemine tanıklık etmeniz mümkün. Yeni Şehir olarak da anılan Scala Nova, özellikle Helenistik dönemde önemli bir liman kenti konumundadır. Ayrıca Kuşadası’nın antik merkezidir. Tarihe tanıklık etmenizi sağlayacak Scala Nova, antik yaşamın izlerini bizzat yerinde keşfetmeniz için her detayı bünyesinde barındırıyor.
14. yüzyılın sonunda Cenevizliler tarafından tamamlandığı düşünülen Kuşadası Kalesi, bir ticaret limanı olarak düşünülmüştür. Kalenin yerleşiminin bulunduğu Güvercin Adası, uzun yıllar Akdeniz’den Karadeniz’e gerçekleştirilen ticaretin merkezi konumunda olmuştur. Kuşadası’nda gezilecek yerler arayışındaysanız kesinlikle Kuşadası Kalesi’ne ziyarette bulunmanızı öneririz. Tarihi dokuyu yeniden keşfedeceksiniz.
Uzun süre Akdeniz ve Ege’ye hükmeden İyuonyalılar, tarihin gördüğü en büyük denizcilerden biriydi. Birbirinden bağımsı 12 yerleşimi tek bir konfederasyon altında toplayan İyonyalılar, merkez olarak Kuşadası’nı seçmiştir. Panionion Konfederasyonu adı verilen bu birleşimden günümüze birçok kalıntı kalmıştır. Kuşadası antik kalıntıları içerisinde en özelliklerinden biri olan Melia ve Paninion Antik Kentlerini kısa mesafeli bir yolculukla ziyaret edebilirsiniz. Antik kentin tarihi M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzandığı düşünülmektedir.
Dünyanın 7 Harikasından biri olan Artemis Tapınağı, Kuşadası ziyaretlerinizde uğramanız gereken ilk antik kalıntıdır. Lidyalılar tarafından 120 yıl süren uğraşılar sonucunda inşa edildiği düşünülen tapınak, etkileyici bir antik kent hüviyetindedir. Efes Antik Kenti içerisinde yer alan Artemis Tapınağı’nı Kuşadası’ndan ziyaret edebilmek için yaklaşık olarak yarım saat yolculuk yapmanız yeterli olacaktır. Birçok farklı din ve inançta tanrılara kurban verilen bölge niteliğinde olan Artemis Tapınağı, tarihi yaşamaktan daha çok derinlikli olarak hissetmenizi sağlayacaktır. Aynı zamanda Artemis Tapınağı, Yunan mitolojisi içerisinde de özel bir yere sahiptir. Apollon’un kadresi olan Artemis’in yaşadığı yer olarak kabul edilen tapınak, aynı zamanda Anadolu Tanrıçası Kibele için tapınılan alandır. Artemis’in genel olarak Kibele’nin bir çeşit kültü olduğu düşünülür. Aslında Kibele ve Artemis aynı tanrılar olabilir ve farklı mitolojik kaynaklarda farklı biçimlerde isimlendirilmiştir.
Andiz Tepesi, özellikle Güzelçamlı otelleri kapsamında yapacağınız konaklamalarda kolaylıkla ulaşım sağlayabileceğiniz bir antik kalıntıdır. Kuşadası’nda gözlemlenen en eski yerleşim alanlarından biri olan tepenin geçmişi M.Ö. 3 bin yılına kadar uzanır. Aynı zamanda bölgenin ilk çiftçilerine ev sahipliği yapan Andiz Tepesi, Pilav dağı üzerindedir. Oldukça küçük bir yerleşim alanı olan Andiz Tepesi’nin diğer kalıntılarının toprak altında olduğu düşünülüyor. Henüz çalışmaların devam ettiği bölge, gerçekten bir keşif yapmanız için oldukça ideal. Eğer sadece antik kalıntıları incelemek istemiyor ve doğrudan keşfetmek istiyorsanız Andiz Tepesi’ne kesinlikle uğramanızı öneririz.
Kuşadası’nın Davutlar mevkiine oldukça yakın bir mesafede bulunan Kurşunlu Manastırı, 11. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen antik bir yapıdır. Bizanslılar tarafından inşa edilen Kurşunlu Manastırı içerisinde oldukça önemli oda ve odacıkları barındırıyor. Gördüğünüz anda hayretlerinizi gizleyemeyeceğiniz manastırın tasarımı ise Bizans mimarisinden izler taşıyor. Giriş için herhangi bir ücret ödemeyeceğiniz manastırın inşa edilme amacı ise Meryem Ana’nın ruhunu anmak.
Sizi götüreceğimiz yeni adresimiz tarihin ilk dönemlerine de son dönemlerine de tanıklık etmiş oldukça eşsiz bir mekan. Anaia, Anea ya da Kadı Kalesi olarak anılan bu bölge, Kuşadası’nın en tarihi mekanlarından biri. Birinci Dünya Savaşı sırasında askerler tarafından barikat kurmak amacıyla da kullanılan Kadı Kalesi, birçok tarihi kalıntıya da ev sahipliği yapıyor. Bölgede yapılan çalışmalar henüz tamamlanmamış olsa da Kadı Kalesi’nin bir limana sahip olduğu düşünülüyor. Sırlarla dolu Kadı Kalesi’ni bizzat yerine keşfederek tarihi buluntuların heyecanını yaşayabilirsiniz.