Yemyeşil ve sarp tepeleri, tepeleri süsleyen sevimli ve rengarenk evleri, havasına doyamayacağınız yaylaları, sıcakkanlı ve misafirperver insanları, buram buram tereyağı kokan leziz yöresel yiyecekleri, tadına doyulmaz çayları ve adeta bölgenin simgesi haline gelmiş fındıkları ile hafızalarımıza kazınan güzelim Doğu Karadeniz.. Attığınız her adımda sanki bir masal diyarındaymışsınız gibi hissedeceğiniz Karadeniz yaylalarında maviyle yeşilin en güzel hallerini göreceksiniz.. Ve eminim, tıpkı benim gibi bir kere gittikten sonra bir daha gitmek isteyeceksiniz.. O zaman gelin benimle, Doğu Karadeniz turuna çıkarken neler yapmalıyız bundan bahsedeyim biraz..
Her şeyiniz hazır, bavullar toplandı, rota oluşturuldu, yola çıkmaya çok az kaldı! Peki gideceğimiz yer hakkında yeterince bilgi sahibi miyiz, şimdilik değil.. Ama birazdan olacaksınız! Ben Doğu Karadeniz turuna çıkarken nelere dikkat ettim buyurun anlatayım..
1. Kesinlikle konaklama işini son ana bırakmayın. Daha yola çıkmadan konaklama yeriniz ayarlanmış olsun.
2. Karadeniz havası değişikliği sever bilirsiniz, bu nedenle hangi mevsim yola çıkarsanız çıkın yanınıza birkaç parça kışlık bir şeyler almayı unutmayın..
3. Gitmeden önce mutlaka rota oluşturun. Birbirine yakın olan mesafeler arasında seyahat planlamaları yapın, uzak olan bölgelere ulaşmaya çalışmakla vakit kaybetmeyin derim.. Çok görmek istediğiniz bölgeler varsa onlar için başka bir zaman dilimi ayırabilirsiniz.
4. Bana kalırsa Karadeniz’in engebeli yollarında yorgun düşmemek için kendi arabanızla seyahat edin.. Böylece hem vakit kazanmış olursunuz hem de enerjiniz azalmadan seyahatin tadını çıkarabilirsiniz.
5. Doğa koşullarına uygun ayakkabılar tercih edin.. Sonuçta gideceğimiz yerler yemyeşil yaylalar, o yüzden evinizdeki en rahat spor ayakkabı uygun bir tercih olabilir.
6. Halkın içine karışın! İşte bu benim en sevdiğim madde.. Çünkü Karadeniz insanına bayılıyorum! Bu nasıl bir misafirperverlik, bu nasıl bir sıcakkanlılıktır yahu.. Sırf bu yüzden bile dönesim gelmedi bu güzel memleketten..
7. Gitmeden önce bölgenin “ en “ lerini çıkarmayı unutmayın.. En güzel yemek mekanları, en güzel rotalar, en en en..
8. Özellikle eğlenmeyi seven biriyseniz Karadeniz festivallerini kaçırmamak için gitmeden önce mutlaka festival tarihlerine bakın derim..
9. Eğer kendinize ait aracınız yoksa ve araba kiralayacaksanız mutlaka tabanı yerden yükse olan araçları tercih edin, Karadeniz yollarında mahsur kalmayın..
10. Ve son olarak bol bol fotoğraf çekin! Karadeniz’in yemyeşil yaylalarında uzanırken anı ölümsüzleştirmeyi unutmayın! Şimdiden iyi yolculuklar..
Doğu Karadeniz turu boyunca her yeri didik didik ettim, gezmediğim görmediğim bir yer kalmadı diyebilirim ama tabi gönlüme taht kuran birkaç rota var ki onları defalarca kez gezebilirim.. Tura çıkma planları yapıp nereyi gezeceğini bilmeyenler için size 5 tane önerim var, buyurun..
1. Ayder Yaylası, Rize
Yerleşimin 13. Yüzyılda başladığı, hiçbir yerde göremeyeceğiniz kadar güzelliklerle dolu Ayder Yaylası’na gidip manzaraya karşı sevdiklerinizle piknik yapmanın tadı başka hiçbir şeyde yok diyebilirim.. Bir de minik bir tüpünüz varsa ve fokur fokur Karadeniz çayınız demleniyorsa bir kenarda, bundan daha huzur verici hiçbir şey yok..
2. Zil Kalesi
8 burç ve gözetleme kulesinden oluşan, özel bir merdiven aracılığıyla ulaşabileceğiniz bu kale ise yapım tarihi bilinmemekle birlikte Karadeniz’in önemli yapılarından bir tanesi.. Her ne kadar henüz popülerleşmemiş ve çok bilinmiyor olsa da bu saklı güzelliği mutlaka keşfetmek gerek..
3. Sümela Manastırı
Bizans İmparatorluğu’nun 375-395 yıllarına denk gelen döneminde iki rahip tarafından kurulduğu düşünülen bu tarihi manastır Doğu Karadeniz turlarının olmazsa olmazlarından bir tanesi.. Yalnızca insan gücü kullanılarak, üstelik binlerce yıl önce inşa edilmiş olmasıyla ilgiyi üzerine çeken bu yapı, Maçka bölgesindeki kayalıklara kurulmuş bir halde.. Ve içerisinde kilise, mutfak, şapel gibi birbirinden ilginç bölümler barındırıyor..
4. Borçka, Karagöl
Klaskur Yaylası’nda gerçekleşen bir heyelan sonucunda oluşmuş olan Karagöl yemyeşil doğası ve huzur veren havasıyla görülmesi gereken yerlerden bir diğeri.. Özellikle kış aylarında beyaza bürünmüş haliyle beni mest eden bölge nereden bakarsanız bakın adeta bir sanat eseri tablosu gibi..
5. Palovit Şelalesi
Rize’de bulunan en yüksek debi oranına sahip şelale! Zilkale’ye yaklaşık 10 dakika uzaklıkta bulunan ve Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın bünyesinde kendine yer edinmiş olan Palovit Şelalesi özellikle trekking yapmayı sevenler için vazgeçilmez bir yer! Ve tabi buraya kadar gelmişken bu gürül gürül akan şelaleyi bir fotoğraf karesiyle ölümsüzleştirmemek olmaz..
Ben her ne kadar kış mevsiminde yola çıkmış olsam da, Rize yaylalarında keyif yaparken yağmura yakalanmak istemiyorsanız size önerim Doğu Karadeniz turunuzu yaz mevsimine doğru denk getirmeniz olacaktır.. Hatta Mayıs-Haziran arası ideal zamanlar olabilir diye düşünüyorum.. Tabi benim gibi o bembeyaz karla kaplı görüntülere hasret biriyseniz, Ocak – Şubat aylarında düşün yollara! Ha bir de, biletlerinizi seyahatinizden birkaç ay önce almayı unutmayın!