Sessiz, sakin bir şekilde kafanı dinleyebileceğin bir seyahat istiyorsun ama nereye gitmen konusunda bir türlü karar veremiyorsun.. Belki fazla zamanın da yok, ve ucuza tatil yapmak herkes gibi senin de hayalin.. O zaman seni buraya alalım! Çünkü Yunanistan Turu tam senlik bir tatil olacak! Neden mi Yunanistan'a gitmelisin, hemen kendimce sebeplerimden bahsedeyim.. Yunanistan seyahatim boyunca hiç görmediğim mavi tonlarını bir arada gördüm diyebilirim! Rüya gibiydi.. Eğlenceye düşkün insanları, muhteşem havası, yemyeşil doğası ve canlı adalarıyla tam bir tatil bölgesi Yunanistan! Her ne kadar vize alma işlemleri insanı biraz uğraştırıyor olsa da yine de gittiğinizde göreceğiniz manzara size her şeyi unutturacak! Bir de eşsiz adalarını keşfe çıkmayı kafaya koymuşsanız mis gibi bir tatil sizi bekliyor demektir.. Yalnızca bu kadar değil tabi.. Mitolojik kahramanların tarihini süslediği Yunanistan'da keşfedilmeyi bekleyen sayısız tarihi kalıntı mevcut.. Yani bir yandan masmavi suların kıyılarında güneşlenirken, öbür yandan kültüre doymak da cabası.. E hadi gelin o zaman Yunanistan Turu'na çıktığımızda nereleri mutlaka görmeliyiz biraz da bundan bahsedelim!
Ege Denizi'ne uzanan üç parmaklı bir el görünümünde olan bu ada, benim Yunanistan Turu'na çıkarken oluşturduğum rota sıralamasında şüphesiz ilk sıradaydı! Neden mi? Çünkü bu güzelim cennet Halkidiki Adası 550 metre uzunluğundaki sahil şeridi ve yemyeşil palmiyeleri ile resmen bir doğa cenneti! Tüm bunların yanı sıra aynı zamanda kültürü, tarihi ve gelenekleri ile de yaklaşık 1950'lerden beri oldukça ilgi gören adanın hikayesi ise Milattan önce 8. yüzyıla kadar uzanmakta.. Yunan mitolojisinde oldukça önemli bir yeri olan bu ada aynı zamanda Roma, Osmanlı, Bizans gibi birbirinden kıymetli imparatorluklar tarafından da yönetilmiş bir bölge.. Bu nedenle adanın her yanında imparatorluk dönemlerinden kalma antik kentlere, müzelere, manastırlara ve eşsiz mimarilere sahip kiliselere rastlamanız mümkün.. Eğer siz de benim gibi hem kültür turu yapmak, hem de denizin ve güneşin tadını çıkarmak istiyorsanız Halkidiki Turu'nuz sırasında antik kentlere uğramayı unutmayın!
Dağ eteklerine ince ince işlenmiş minik Osmanlı köyleri, masmavi kıyılarını yemyeşil doğasıyla birleştiren kusursuz havası, birbirinden cazibeli sonu gelmeyen plajları ve sevimli butik otelleriyle Yunanistan Turu'nuz sırasında mutlaka uğramanız gereken bir ada Thassos.. Bir diğer adı Taşöz olan bu bölge özellikle son yıllarda Türkler tarafından oldukça ilgi gören bir köy haline gelmiş. Hatta gittiğinizde göreceksiniz, çalışanlar Türkçe'yi neredeyse bizim kadar iyi konuşacak hale gelmek üzere! Zaten köyün girişinde Türk olduğunuz anlaşılırsa kendi ülkenizde görmediğiniz misafirperverliği burada görmeniz mümkün, şaşırmayın.. Bu güzelim adayı keşfe gelince ise, size önerim bir araç kiralamak ya da kendi özel aracınızla gitmeniz olacaktır. Eğer Thassos Turu'na 2 gün ayırabilirseniz bu cennet adayı baştan sona bütün güzelliğiyle keşfetme fırsatını yakalayabileceksiniz. Ada içerisinde özellikle görmenizi düşündüğüm bölgelerin başında ise Kazaviti, Panagia ve Potamia köyleri geliyor! Yukarıda bahsettiğim gibi baştan sona Osmanlı mimarisi ile inşa edilmiş olan bu köylerin sokaklarında yürürken kendinizi Anadolu'da bir yeri keşfe çıkmış gibi hissetmemek elde değil.. Üstelik burada bir çok sevimli butik otel ve halka açık plajlar da bulunuyor.. E o zaman şimdiden bol gezmeler!
Ve son olarak Yunanistan Turu'nuzu süsleyecek en güzel Yunan adalarından biri olan Mykonos'tan bahsedeceğim. Labirentleri andıran daracık sokakları, bembeyaz evleri, sokaklardan taşan ve mis kokulu mor begonvil çiçekleriyle tam anlamıyla bir kartpostal görüntüsü denilebilecek kadar güzel bir ada burası.. Dünyanın tüm jet sosyetesinin de her yıl gelmekten vazgeçmediği bu adanın muhteşem gün doğumu manzaralarıyla güne başlayıp masmavi plajlarında güneşe ve denize doyabilir, ve günü yine muhteşem bir gün batımı manzarasıyla kapatabilmenin verdiği huzuru iliklerinize kadar hissedebilirsiniz! Üstelik eğlencenin yanı sıra Delos bölgesinden adaya getirilmiş olan bir çok Antik Yunan eserini inceleyebilir, su altı kalıntılarının sergilendiği Denizcilik Müzesi'ni, tarihi kalıntılarıyla ilgileri üzerine toplayan Mykonos Arkeoloji Müzesi'ni ve günümüzde hala çalışır durumda olan ve Mykonos'un sembollerinden biri haline gelen Antik Yeldeğirmeni'ni ziyaret edebileceğiniz Kültür Müzesi'ni keşfe çıkabilirsiniz! Son olarak ise adada yaklaşık 500 tane kilisenin var olduğundan bahsedeyim! Bunlardan en önemli ve meşhur olan Parapotiani Kilisesi'ni de görmeden dönmeyin!
Gelelim doğasıyla, mimarisiyle, insanıyla, kısacası her şeyiyle bizi büyüleyen komşumuza nasıl gideceğimize. Aslında çok zor değil.. Türkiye'den Yunanistan'a hem kara yolu hem de hava yolu kullanarak seyahat edebilmek mümkün. Eğer İstanbul'dan yola çıkıyorsanız Yunanistan'ın başkenti olan Atina'ya yaklaşık 1.5 saatlik bir uçuş ile varabilirsiniz. İzmir'den yola çıkacaklar ise biraz daha şanslı tabi. İzmir'den başkent Atina'ya yaklaşık yarım saatlik bir sürede varabilmeniz mümkün! Eğer özel aracınız var ise kara yolu ile ya da özel aracınız yok ise Esenler Otogarı'ndan acenta arabaları ile Yunanistan yollarına düşebilirsiniz.. Bir de deniz aracılığıyla seyahat etme seçeneğiniz olduğundan bahsetmeden geçmeyeyim. Fethiye, Bodrum, Çeşme, Turgutreis, Ayvalık, Dikili, Marmaris ve Kuşadası bölgelerinden Yunanistan'a yapacağınız bir feribot yolculuğu ile Rodos, Midilli, Kos, Sakız adası gibi Yunan Adaları'na ulaşım sağlayabilirsiniz. Yunanistan Turu'nuzda şimdiden iyi eğlenceler!