Özellikle pazar sabahlarını en iyi şekilde değerlendirmek isteyenlerin adeta uzun kuyruklar oluşturduğu bir yer Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı. Son yıllarda Beşiktaş'ın en çok ilgi gören sokaklarından biri haline gelen ve ardı ardına dizili şirin kafeleri ile biraz da Kadıköy sokaklarını andıran bu sokakta özellikle yaz mevsiminde sevdiklerinizle sabahın erken saatlerinde kahvaltı keyfi yapmanın tadı başka! Neredeyse birbirinden farklı konseptte 20-30 ayrı mekanın bulunduğu sokakta her bütçeye uygun mekan bulabilmek mümkün. Ama daha önceden de dediğim gibi kalabalık olması nedeni ile biraz sıra beklemeniz gerekebilir. Bana sorarsanız buna değer diyorum çünkü bir yandan sıcacık çayınızı yudumlarken bir yandan rengarenk masada sınırsız bir kahvaltı etmenin, ve aynı zamanda sevdiklerinizle koyu bir sohbete dalmanın getirdiği huzur, pazar gününü güzelleştirmek için yeter de artar bile! Genellikle aynı içeriğe sahip olan bu mekanlarda verilen hizmetin fiyatları da hemen hemen birbirine yakın diyebilirim. O zaman şimdiden size afiyet olsun!
İstanbulluların bir pazar klasiği haline gelen Maçka Parkı aktivitelerini bilmeyenimiz yoktur. Kendim de o parkın müdavimlerinden biri olarak söylemeliyim ki bana sorarsanız pazar gününü dolu dolu geçirmek isteyenler için en güzel seçeneklerden biri Maçka Parkı'nın o yemyeşil ve yumuşacık çimlerine yayılıp gökyüzünü seyretmek diyebilirim! Çocukluğunun her gününü Maçka çimenliklerinde yuvarlanarak geçirmiş olmamın etkisinden midir bilinmez ama oranın yeri bende gerçekten çok başka.. Ah bir de bir kaç metre ötenizde piknik yapan başka bir aile varsa ve yanlışlıkla topunuz oraya kaçmışsa, karşılıklı çay ikramlarıyla tanışmışsanız ve voleybol oynamak için bir kaç kişiye ihtiyaç duymuşsanız.. Kısacası yepyeni piknik arkadaşları da edinebilmişseniz gününüzün güzel geçmemesi için hiç bir sebep yok! Bir de eskiden lunapark olan ama şu an konser alanı haline gelmiş olan Küçük Çiftlik Eğlence Parkı'nda çeşitli konserlere ve workshoplara katılabilmeniz de mümkün.. Tüm bunların yanı sıra sabahın erken saatlerinde Maçka Parkı'nda koşuya çıkmanın verdiği iç huzur ise hiç bir şeyde yok!
Özellikle turistlerin de sıklıkla tercih ettiği mekanlardan biri olan Sultanahmet meydanı, tarihi yapısı ve konumu sebebiyle aynı zamanda İstanbulluların da pazar kaçamağı rotalarından bir tanesi. Yapılacak bir çok aktivitenin bulunduğu bölgede tarihe ve arkeolojiye ilgi duyanlar için pazar günü yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri de Sultanahmet Meydanı'nda bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret etmek olacaktır. Ayrıca yine müzeye çok yakın konumda olan Yerebatan Sarnıcı'na girip muhteşem fotoğraflar çekebilir, dönüşünde Ayasofya Camii'nin göz alıcı mimarisini incelemek için ufak bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. Ve son olarak yine İstanbul'un en önemli meydanlarından biri olarak bilinen Sultanahmet Meydanı'nın tam ortasında yer alan Bizans devrinden kalma Hipodrom'u gezebilirsiniz. Hatta biraz daha günübirlik kültür turu yapmak isteyenler için rehberler eşliğinde tanıtılan Sultanahmet gezilerine katılabilirsiniz.
Her ne kadar kalabalığı ile son yıllarda biraz bizi üzse de yine de asla vazgeçemediğimiz bir pazar günü klasiği de İstiklal Caddesi'nin altını üstüne getirmek şüphesiz.. Başından sonuna bir çok farklı aktivite imkanı sunan, gerek tarihi binaları, gerek alışveriş dükkanları, tarihi pasajları, meşhur kestanecileri, nostaljik tramvayı ve meşhur kestanecileri ile hafızamıza kazınan cadde, tatil gününü dolu dolu geçirmek isteyenler için tam anlamıyla biçilmiş bir kaftan niteliğinde! Sabahın erken saatlerinden itibaren kalabalıklaşmaya başlayan caddenin İstiklal Caddesi manzaralı kafelerinde önce harika bir kahvaltı yapabilir, daha sonra ise dilerseniz birbirinden farklı bir çok konsepte ev sahipliği yapan kafelerinden birinde sıcacık bir kahve ile güne başlayabilirsiniz. Hem gezeyim hem öğreneyim diyenler için ise St. Antuan Kilisesi'ni ziyaret etmenizi mutlaka öneririm! Burada bir kilise geleneği olarak bilinen dilek dileyip mum yakabilir, daha sonra ise İstiklal'in meşhur tarihi bölgelerini keşfetmeye başlayabilirsiniz. Özellikle uzun kuyruklarıyla ünlü Galata Kulesi'ne çıkıp bir pazar günü İstanbul'un nasıl göründüğünü fotoğraflarınızla ölümsüzleştirebilir, ardından Galata Kulesi'nin restoranında muhteşem bir öğle yemeği yiyerek Karaköy'e doğru yola çıkabilirsiniz.
Boylu boyunca uzanan yemyeşil sahili, sevimli kalabalığı, mutluluktan kendinden geçen köpekleri, ağaçlarını süsleyen ve adeta yazın gelişini anlatan şarkılarıyla kuşları ve tertemiz havası ile özellikle Kadıköylülerin en çok uğradığı yerlerden biri olan, doğanın içinde, manzaraya karşı neredeyse bir şenlik havasını andıran Moda sahilde harika bir pazar günü geçirebilirsiniz! Daha çok genç kitlenin bulunduğu ve tam bir piknik havasını andıran sahilde aslında yapılacak çok fazla aktivite var diyebilirim. Topunu getirip voleybol oynayanlar mı dersiniz, paten kayanlar mı dersiniz, yoksa belediyenin özel olarak yaptırdığı bisiklet yolunda bisikletiyle sahilin keyfine varanlar mı! İşte siz de pazar gününüzü doğayla iç içe, huzurlu ve aynı zamanda eğlenceli bir şekilde geçirmek isterseniz Moda sahil harika bir seçenek olabillir! Bisiklet yorgunluğunu atmak için evinizden getireceğiniz çayınızı çimlerde uzanarak içebilir, kayalıklarda ayakkabılarınızı çıkarıp güneşlenebilir, ve sahil boyunca size hizmet eden çaycı amcalardan çay alarak gününüze tat katabilirsiniz! Şimdiden iyi pazarlar diliyorum!