Güneydoğu Anadolu’yu merak edenler buraya! İşte rotanın en güzel yeri burası.. Doğuda Mardin’i, batıda Antep’i, kuzeyde Adıyaman’ıyla tam bir keşif şehri Urfa.. Rivayetlerinden, kavurucu sıcaklarından, kendine has kültürlerinden sıkça bahsedilen bu şehir neden bu kadar değerli hadi gelin anlatayım..
Şanlıurfa’nın Büyüleyici Tarihi
Bir rivayete göre bu şehir adını taa eski çağlardaki Yunanlılardan alıyormuş. Yine aynı rivayete göre İdris peygamberin Nuh peygamberden önce bölgeye ayak bastığına inanılıyormuş ve bu nedenle de Urfa’nın Nuh Tufanı’ndan önce kurulduğu söyleniyor.. Urfa’nın içinden akan Karakoyun Deresi’ni gören dönemin Helenleri ise bölgeye “ suyu bol “ anlamına gelen Edessa ismini yakıştırmışlar.. Çeşitli krallıklar döneminden geçen Urfa daha sonraki dönemlerde Müslümanların ve Dört Halife’nin fethi döneminde ise Hz. Ömer’in bölgeye uğrayıp halkla girdiği sohbet ile anılıyor.. Yani anlayacağınız taşı toprağı tarih bu şehrin.. Taşı toprağı kutsal..
Şanlıurfa’nın Güzellikleri
Anlata anlata bitiremeyeceğim kısım geldi! Çünkü bu şehrin her yanı ayrı bir güzellik, ah hangisinden başlasam.. Tarih severlerin hiç vakit kaybetmeden mutlaka görmesi gereken bir cennet olduğundan bahsettiğime göre artık Şanlıurfa güzelliklerini sizlere tek tek anlatabilirim.. Haydi benimle gelin!
Şanlıurfa Müzeleri
Köklü tarihi sebebiyle şehrin her yanında küçüklü büyüklü müzeler gördüğünüzde şaşırmayın.. Burası resmen bir müze cenneti! Üstelik müzelerin bir çoğu merkezde bulunduğu için ulaşımı da oldukça kolay diyebilirim. En ünlü müzesi ise tabi ki hiç şüphesiz dönemin kalıntılarını bizlere sergileyen Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi! Onu hemen peşinden ise şehrin ikinci en büyük müzesi olma özelliğine sahip olan Haleplibahçe Mozaik Müzesi gelmekte. Bunlar dışında ise bölgede bulunan en önemli müzeler Şanlıurfa Mutfak Müzesi, Şanlıurfa Kurtuluş Müzesi ve Geleneksel El Sanatları Müzesi olarak sıralanabilir..
Hanlar ve Çarşılar
İşte burası da Şanlıurfa’yı Urfa yapan, her köşesinde bir kahve molası verme keyfinin başka hiçbir şeyde olmadığı yerler.. Attığınız her adımda bir hanın içinde bulabiliyorsunuz kendinizi, öyle dolu dolu bir şehir.. Ve üstelik her çarşı başka bir hana, başka bir sokağa, başka bir caddeye çıkıveriyor! Sanki bir labirent gibi.. En meşhur hanları Gümrük Han, Hacı Kamil Han, Barutçu Han, Mençek Han, Şaban Han diyebilirim.. Aslında liste öyle uzun ki, sıralanıp gidiyor.. Kısacası buralara kadar gelmişken hanlarında kahve içmeden, çarşılarını gezmeden dönmeyin..
Tarihi Yapılar
Şanlıurfa’nın tarihi yapılarını düşününce hiç gitmeyen birinin bile aklına ilk olarak Balıklıgöl ve Şanlıurfa Kalesi geliyordur diye düşünüyorum. Evet, aynen öyle! Hadi bu bölgelerden de ufacık bahsedeyim sizlere..
Şanlıurfa Kalesi : Balıklıgöl’ün hemen arkasında bulunan kale taa milattan önce 2000 yıllarında Neolitik bir yerleşim yeri üzerine kurulu. Hz. İbrahim’in kale üzerinden odunların üzerine ateşe atılırken burada bulunan taş sütunları mancınık olarak kullandığı yönünde bir rivayet bile var bu bölge hakkında.. Tabi bunun yanısıra bir de manzarası var ki, bütün Urfa baştan sona ayaklarınızın altında!
Balıklıgöl : Aynzeliha ve Halil – Ür Rahman adında iki gölün bulunduğu bu yer Şanlıurfa’nın simgesi.. Ayrıca yalnızca gölleriyle değil bölge içerisinde bulunan camileri ve diğer tarihi yapılarıyla da oldukça popüler Balıklıgöl.. Bir de üstüne dilden dile gezen rivayetleri de eklenince gezip görmeyelim de ne yapalım? Dedirtiyor!
Şanlıurfa’ya Nasıl Giderim?
Eğer metropol şehirlerde yaşıyorsanız Şanlıurfa’ya direkt uçak seferleri bulabileceksiniz fakat ben metropol şehirde yaşamıyorum ne yapacağım? Diyorsanız özel aracınızla Kırşehir-Nevşehir-Niğde-Pozantı-Tarsus- Gaziantep-Urfa rotasını izleyerek bu tarih kokan kente ulaşabilirsiniz.. Ayrıca pek çok otobüs firmasının da bu bölgeye seferleri bulunuyor. Size tavsiyem, ne yapın edin, mutlaka Şanlıurfa topraklarına en az bir kere gelin!