0850 303 0 733 Biz Sizi Arayalım
0850 303 0 733 
İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biriyle karşınızdayım! Taa 60 bin yıl öncesine doğru yola çıkaracağım sizi.. Paleolitik, Mezolitik ve hatta Tunç Çağı'na kadar her dönemden izler taşıyan Tekkeköy Mağaraları, geçimlerini avcılık ve toplayıcılık yaparak sürdüren insanların varlığını ortaya koyuyor bizlere.. İçerisinde bir de müzesi bulunan ve kalıntıların sergilendiği bu bölge, insanlık tarihi için en az Göbeklitepe kadar önemli bir yer olma özelliğini taşıyor. Peki burası nasıl keşfedilmiş, burada kimler yaşamış, haydi gelin birlikte öğrenelim..
Bu mağaralarda ilk kazılar 1900'lü yıllarda yapılmış ve bölgenin az önce bahsettiğim tarihi geçmişinin yanı sıra ilk dönemlerde hangi koşullarda olduğuna kadar izler bulunmuş. Yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar sonucunda dönemin yaşayan insanları taş, ağaç, kemik gibi malzemelerden araç gereç üreterek ve geçimlerini avcı-toplayıcılık yaparak sağlıyorlarmış. Yani anlayacağınız henüz daha madenle tanışmamışlar bile!
Aynı zamanda bölgedeki bir çok yapıda Hitit döneminden de izler bulunduğu, ayrıca bölgede bulunan Delikli Kaya isimli mağaranın yapılan kazı çalışmaları sonucunda aslında Paleolitik döneme ait olan eski bir Frig kalesi olduğu ortaya çıkmış.. 360 bin metrekare büyüklükteki bu vadi 2013 yılında turizme kazandırılarak ziyaretçilere açılmış ve şuan Türkiye'de mutlaka görmeniz gereken yerlerden en önemlilerin başında gelmekte..
Bölgede bulunan eski Rum evlerinden birinin restore edilmesiyle bölgede bir müze oluşturulmuş, ve vadiden toplanan tüm kalıntılar bu müzenin içerisinde sergilenerek ziyaretçilerini bekler olmuş. 2014 yılından beri müze olarak kullanılan bu evin aynı zamanda Türkiye'deki ilk imitasyon müze olma özelliğine sahip olduğunu da belirteyim..
Müze toplam 2 kattan oluşuyor, girişi ise ücretsiz. İçerisinde göreceklerinize gelecek olursak hem yüzünüzü güldürecek, hem de epeyce şaşırtacak bir çok detay barındırıyor içinde. Çünkü bulunan kalıntılar arasında kulağa biraz komik gelse de dünyadaki ilk süs eşyaları olma özelliğini taşıyan, dönemin kadınlarına ait taştan, kemikten yapılan tarak ve tokalar var.. O dönemin kadınları bile süsünden püsünden pek de ödün vermiyormuş anlayacağınız :) Müzeden çıktıktan sonra bir patika yol karşılıyor sizi, bu yol ise vadinin mağaralarına çıkıyor.. Bilinçsiz insanlar tarafından mağara duvarlarına sprey boyayla yazı yazılması sebebiyle bölgeyi korumak adına bu kısma giriş yasak.. Sevinmek mi gerek üzülmek mi onu da bilemiyoruz..
Tekkeköy Mağaraları Samsun'da bulunuyor. Bölgeye doğrudan hiç bir sefer olmaması bizi biraz üzse de tramvay aracılığıyla Tekkeköy durağına gelip, buradan sonra ise raylı sistem ring araçlarını kullanarak Tekkeköy merkeze geçebilirsiniz. Tabi hala henüz ulaşmış sayılmayız, kalan yolu herhangi bir özel araçla tamamlamamız gerekecek.. Eğer özel aracınız var ise bu bahsettiklerimin hiç birine gerek kalmadan direk Samsun merkezinden 25 dakikalık bir yolculukla Tekkeköy Mağaraları'na ulaşabiliyorsunuz.
