Tatil kelimesi, işe paydos vermek kelimesinin kökünden türetilmiştir ve dilimize Arapça lisanından geçmiştir. Türkçe sözlüklerinde karşımıza çıkan anlamı ile çalışma yaşamında yasa gereğince çalışmaya ara verilen süre demektir. Peki, neden ara vermek için mekan ve zaman değiştirmeye ihtiyaç duyarız? Ofisten ya da okuldan evimize dönerken farklı bir yoldan yürüsek bu da tatil sayılmaz mı? Aslında, hem evet hem de hayır. Bunu, en iyi drama sanatlarında gözlemleyebiliriz. Karakterlerin mekan ve zaman içerisindeki daimi yolculuklarını, herhangi bir gösteri sanatında rahatça izleyebiliriz. İşte bu, aksiyona yani eyleme neden olur ve eylem karakterleri senaryoda canlı kılar. Hayatlarımız için de aynı şey geçerlidir. Tatil yapmak, konfor alanımızdan kendi isteğimizle çıktığımız nadir aktivitelerdendir. Kısacası aslında tatil, yaptığımız işten yorulduğumuz ve sıkıldığımız zamanlarda kendimizi rahatlatmanın bir yolu olarak görülebilir. Bu nedenle nasıl bir tatil yapmak istediğimiz kişisel olarak değişiklik gösterebilir ve tabi ki ziyaret etmeyi dilediğimiz yerler de. Eğer sizin de kafanız tatil planınızı nereye yapacağınızla ilgili olarak karışıksa, birkaç seçeneği birlikte inceleyelim.
Avrupa’ya gitmek için pek çok farklı ulaşım aracı bulunur. Hava yolu tabi ki ulaşımın en kısa olduğu yol fakat Avrupa’ya gitmek için deniz, tren ve kara yolları da mevut. Almanya’ya Bulgaristan üzerinden yaklaşık bir günlük bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz ya da son yıllarla oldukça popülerleşen interrail, size hem harika bir yolculuk hem de tatil yaşatabilir. Trenle yolculuk yapmak biraz uzun zaman gerektiriyor fakat pek çok Avrupa ülkesine giden interrail treni ile çok daha uygun fiyatlarla Avrupa turu yapmanız mümkün. Avrupa’ya ulaşmak için bir diğer ulaşım çeşidi gemi yolculuğudur fakat Türkiye’den direk İtalya’ya gidemiyorsunuz. İlk olarak Çeşme’den Sakız Adası’na yarım saatlik, sonra da adadan Atina’ya sekiz saatlik bir feribot yolculuğu ile gidiyorsunuz. Ardından, dört saatlik otobüs ya da tren yolculuğuyla Patas’a ulaşıyorsunuz. Artık Patas limanından İtalya’ya gitmek için hazırsınız. İneceğiniz limana göre iki hafta ile bir ay süresinde bir yolculuk sizi bekliyor. Bundan sonrasında keşfedilmeyi bekleyen bir Avrupa var.
İtalya demişken, her köşesi görsel bir şölen olan bu ülkeyi ziyaret etmek için Motto İtalya oldukça güzel bir fırsat olsa gerek. Sizi saatlerce nasıl gitsem, nerde kalsam, şehirde ulaşımı nasıl sağlasam gibi planlamalar yapmaktan kurtaracak sekiz gün süren bu turla kafanız rahat bir şekilde gezebilirsiniz. İstanbul’dan Milano’ya uçtuktan sonra kara yolu ile Sirmione’ye gidiyorsunuz. Kasabayı saran limon kokuları ve begonviller eşliğinde Garda gölünü, Scaligero Kalesi’ni ziyaret ediyorsunuz. Verona’ya geçip Romeo ve Juliet’in dolaştığı sokaklarda ve yaşadıkları evlerde romantik bir yürüyüşün ardından aşıklar şehri Venedik’e varıyorsunuz. Michelangelo, Da Vinci ya da Raffaello’nun bir eserine bakar gibi parlak Floransa’yı izledikten sonra Roma’da, Klasik Dönem Mimarisinin en çarpıcı örneklerinden Kolezyum sizi karşılıyor. İtalya size sanatı ve tarihi birlikte deneyimleme fırsatı sunarken, harika bir tatil yaşatıyor!
Balkanlar hem yemyeşil hem huzurlu hem de Türkiye’ye yakın bir coğrafya. Avrupa gibi Balkanları da pek çok farklı yolla keşfetmek mümkündür. Balkan Turları bunlardan biri olabilir. Bir diğer seçenek olarak, otobüs veya kişisel araç ile Kapıkule’den geçip Bulgaristan üzerinden Balkanlara gidilebilir. Motorla ya da otostopla Balkanları keşfetmek de oldukça farklı bir deneyim olabilir. Son olarak interrail tren mantığına benzer şekilde seferlere sahip Balkan Flexipass ile Halkalı’dan kalkan trenlerle Balkanları dolaşmak da oldukça keyifli bir deneyim sunabilir. Bulgaristan’da kısa bir mola verip 93 harbinde hayatlarını kaybeden Rus askerlerinin anısına inşa edilmiş olan Sofya’daki Alexander Nevski Katedrali ziyaret edilebilir. Bulgaristan’dan çıkıp Sırbistan’a, Bosna-Hersek’e, Karadağ’a veya Romanya’ya oluşturduğunuz rota doğrultusunda mola vererek seyahat edilebilirsiniz. Mimariye ilginiz varsa, Saraybosna’ya gidebilirsiniz. Kentte yönetim biçimi her değiştiğinde fiziki bir çizgi çekilip yerleşim o şekilde devam etmiş. Yani Osmanlı Dönemi, Avusturya Macaristan Dönemi ve Sosyalist yani Yugoslav Dönem arasında fiziki çizgiler var. Bu da farklı dönemlerin mimari anlayışlarının korunmasına ve kentin yatay bir şekilde genişlemesine neden olmuş. Kısacası yemyeşil coğrafyası, sıcacık insanları, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Balkanlar’da harika bir tatil sizi bekliyor.
Balkan Turu yapmak için geniş bir vaktiniz yoksa ve kaçamak bir tatil planlıyorsanız, Belgrad Turları tam size göre. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı, ortalama üç günlük mini bir geziyle keşfedebilirsiniz. Günün yirmi dört saati yaşayan kenti Belgrad’da; eğlenceye, doğaya ve tarihe doyacaksınız. Tur kapsamında Nebojsa Kulesi, Kale Meydan, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Mareşal Tito’nun anıt mezarını ve daha pek çok yeri görebilirsiniz. Sırp gecelerinde dilediğinizce eğlenip tatilinizin hakkını verebilirsiniz. Doyasıya eğlenmeniz dileğiyle!