Festival sözcüğü, Latince bayram anlamına gelen ‘festus’ kelimesine eklenen ‘alis’ son ekiyle türetilmiştir. Festus kelimesi ise ‘fesia’ ,belli bir tanrıya adanmış olan gün, sözcüğünden türetilmiştir. Kısaca eski zamanlarda, tanrıya adanmış olarak kutlanılan, neşeli günler olan festival günleri evrimini tamamlayarak günümüze kadar gelmiştir. Dilimize Fransızcadan geçen ve bayram günü anlamına gelen ‘’dies festivalis’’ kelimesinden bugünkü anlamını kazanmıştır. Bugün ise sözlüklerimizde festival kelimesinin tanımı şu şekilde yapılır: Tarihi, süresi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı ve özellikleri önceden hazırlanan bir izlenceyle belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisi. Festivalin ne anlama geldiğini yazının başına iliştirmemin sebebi neden festivallere katılım gösterdiğimiz sorusunun cevabına biraz daha yaklaşmamızı sağlamak aslında. Yani bir festivalin kalabalık olması mı hoşunuza gider yoksa orada bulunan bütün kalabalığın yapılan şeyden keyif alması mı ya da asıl sevdiğimiz şey insanların birlikte bir şey yapıyor olması olabilir mi mesela? Bu soruya her birimizin farklı bir cevabı var. O zaman gelin kendimizle kendimizi tanıştıran bu bayram günü etkinliklerinin birkaçını inceleyelim. Türkiye’de bir Festival Turu yapalım.
Zeytinli Rock Festivali, genellikle Ağustos ayının son haftasında Balıkesir’de bulunan Akçay’da gerçekleştiriliyor. Kamplı festival türünde ülkede ilklerden olan Zeytinli Rock Festivali, beş gün sürüyor. Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah, Teoman, Kurban, Athena, Feridun Düzağaç, Pinhani, Adamlar, Mabel Matiz, Hayko Cepkin, Flört, Pentagram, Bulutsuzluk Özlemi, Kurtalan Ekspres, Baba Zula, Melis Danişmend gibi çok sayıda müzisyeni ağırlayan festival ülkemizde rock ve alternatif müziğin gelişmesi ve yayılması için önemli fırsatlar yaratıyor. Eğer festivalde kamp hizmetinden de faydalanmak isterseniz bileti alırken belirtmeniz gerekiyor. Zeytinli Rock Festivali’nde gündüz Akçay sahilinin tadını çıkaran, doyasıya yüzen ve güneşlenen müzik severler akşam olunca yavaş yavaş festival alanında yerlerini almaya başlıyor. Müzikseverler için harika bir fırsat sunan Zeytinli Festivali, kamplı, yüzmeli, güneşlenmeli, müzikli, danslı ve bol bol konserli harika beş gün vaat ediyor. Zeytinli Rock Festivali, yazı uğurlamanın ve sonbahara merhaba demenin en keyifli yollarından biri değil mi?
Bağ bozumu, genelde eylül ayının başlangıcında yapılan ve hasat vakti gelmiş olgunlaşmış üzümlerin toplanma zamanı diyebiliriz. Sonbaharın ilk günlerinde salkım salkım üzümler hasat edilir bağ bozumu zamanlarında. Bozcaada’da da her yıl eylül ayının ilk haftasında gerçekleştirilen Bozcaada Kültür Sanat ve Bağ Bozumu Festivali kapsamında, adalılar ve festivale katılmak için adaya gelen misafirler traktörlere binip bağlara üzüm toplamaya gidiyorlar. Ardından toplanan ve küfelere konulan üzümleri yine traktörlerle ve pırpırlarla festival alanına getiriyorlar. Festival boyunca Bozcaada’da konserler ve yarışmalar düzenleniyor. Şenlikte bu muhteşem üzümlerle yapılan şarapların namı da dilden dile dolaşıyor. Bozcaada Kültür Sanat ve Bağ Bozumu Festivali her bakımdan en az bir kere görülmesi gerekilen bir festival!
Ve Bozcaada’da bir diğer festivalle devam ediyoruz. Her sene temmuz ayında Bozcaada, Ayazma Manastırı’nda onlarca müzik severe ev sahipliği yapıyor. Doğa ve caz müziğin harika bir buluşma noktası haline geldiği Bozcaada’da cazın ustalarıyla birlikte genç müzisyenleri de dinleme fırsatı elde edebilirsiniz. Açık havada caz müziğin yanı sıra pop, funk, etnik, Balkan ve daha pek çok müzik çeşidini şansına erişebilirsiniz. Konserlerle birlikte festival dahilinde çeşitli gastronomi atölyeleri, workshoplar ve daha birçok etkinlik düzenleniyor. 2017 yılında ilk defa gerçekleşen festival bu yıl dördüncü kez caz severleri Bozcaada’da bir araya getirecek.
Her yıl Türkiye’den ve dünyadan pek çok ziyaretçiyi ağırlayan Alaçatı Ot Festivali, bizlere Ege’nin en lezzetli otlarını deneyimleme fırsatı veriyor. Peki, ot festivali ne, yani ne yapacağız bu ot festivalinde? Öncelikle festival kapsamında yapılan otları tanıma ve toplama gezileri var. Bu geziler ayrı yazılan Arap Saçı adlı söz öbeğinin Erkin Koray’ın söylediği o nefis şarkı olduğunu, birleşik yazılanın ise keskin anason kokan ve pişirilip harika bir yemeğe dönüşen bir ot olduğunu öğrenebiliriz mesela. Ot konusunda Egelilerden öğrenecek çok şeyimiz var. Otları topladık, sırada pişirmek var. Bir de bu otları pişirmeyi öğrenirken konserler, atölyeler, söyleşiler eşlik ederse tadından yenmez. Bütün bunları ve daha fazlasını bulabileceğiniz Alaçatı Ot Festivali sıcak Ege insanı, lezzetli yemekler ve otantik görünümüyle gönlünüzde taht kuracak festivallerden biri. Alaçatı gibi otantik, sıcak ve güzel daha fazla yer görmek isterseniz Kültür Turlarına göz gezdirmelisiniz!
Cadılar bayramı etkinliklerini hem yabancı filmlerde görür de özenirdik. Meğer bizim de festival tadında geçen, evlerde bal kabağı pişirilen, insanların yüzlerini boyayıp birbirini korkuttuğu bocuk gecemiz varmış. Bocuk Gecesi, Orta Çağ’dan kalma bir gelenek olarak Edirne Keşan’da geleneksel bir biçimde kutlanmaya hep devam edilmiş. Bocuk adı verilen varlığın kışın en sert günlerinde geleceğine ve insanlara zarar vereceğine inanılırmış fakat bocuk kabak pişen eve giremezmiş. Bu eski inanışın devamı olarak her yıl ocak ayında yapılan Bocuk Gecesinde gençler beyazlar içerisinde dolaşıp evde olanları korkutuyorlar. Tüm ailelerin ve akrabaların toplandığı evlerde ise kabakla birlikte ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıtığı, ceviz gibi yiyecekler yapılıyor. Bocuk Gecesinin kışın en sert gecesi olduğunu söylüyorlar ve inanışa göre suya attıkları tahtayı yüzeyde donmuş olarak bulurlarsa yılın bereketli geçeceğini düşünüyorlar. Keşan ilçesine bağlı Çamlıca köyünde her yıl yapılan bu etkinliğe özellikle son yıllarda yerli ve yabancı pek çok misafir katılmaya başlamış. Yanı başımızda cadılar bayramı varmış da biz gitmez miyiz?
Edirne’de gerçekleşen bir diğer festivalle devam edelim. Bu sefer korkutmacalı, bocuklu bir festival değil aksine baharın gelişinin kutlanıldığı bol bol müzikli ve danslı bir şenlik. Kökeni Mısır ve Ön Asya’ya kadar uzanan Kakava Şenliği için Hıderellezin Roman kültüründeki benzeri diyebiliriz. Ateş yakılmasının ardından nehir ritüeli başlıyor. Bazıları nehir suyuyla yüzlerini yıkıyor, bazıları ise nehre girip yüzüyor ve dileklerini bırakıyor. Bunların dışında ateş üstünden atlamalı, su kenarlarında piknik yapmalı, müzikli, danslı ve oldukça renkli geçen bu şenliğe birçok turist de katılıyor. Benzer festivaller Kırklareli ve bazı batı illerinde de yapılıyor.
Kahve konusunda sade, orta, şekerliden öteye gidemeyenlere dev hizmet! Kahve nedir, kahve çeşitleri nelerdir sorularınızın cevabı ayağınıza geldi. Geleneksel kahve kültürünün yanı sıra yeni nesil kahve akımını workshoplar, seminerler, akustik konserler, sergi ve birçok ilgi çekici etkinlikle birlikte kahve severlerle buluşturan festival, KüçükÇiftlik Park’ta kapılarını açıyor. Barista, demleme, cezve& İbrik, kavurma, latte art kategorileriyle World Coffee Events’in Türkiye seçmeleri SCA Türkiye tarafından gerçekleştiriliyor. Kahve içmeyi seven ve kahveye ilgisi olan herkese hitap edebilecek hoş bir festival İstanbul Coffee Fest!
Kapadokya’nın eşsiz doğasında geçecek etkinlikli, konserli, yemekli, sanatlı üç gün! İlki 2015 yılında Kapadokya Çarpması, sonrasında Gelin Bahçemizi Ekelim, Dünyadan Çıkış Yolları ve Sessizlik temalarıyla yapılan Cappadox, ilk yıldan beri çok büyük hayranlık ve beğeni topluyor. Müzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava disiplinlerini bir arada sunan, katılımcılarına farklı alanlarda çeşitli deneyimler yaşatan ve bu deneyimleri Uçhisar’ın muhteşem doğasıyla harmanlayan Cappadox’a gitmemek için bir neden bulmak oldukça zor. Disiplinler arası bir kültür festivali olan Cappadox, katılımcı sayısını da her geçen yıl artırıyor. Cappadox ve benzer deneyimler yaşamak istiyorsanız Yurtiçi Turları sizin için güzel bir tercih olabilir.
Her zaman iyi müzik sloganıyla, beş gün boyunca Kuşadası Davutlar Sevgi Plajında gerçekleşen etkinlik müzik dünyasının dev isimlerine ev sahipliği yapıyor. Kuşadası Gençlik Festivali konsept olarak Zeytinli Rock Festivali ile oldukça benzerlik gösteriyor. Kamp eşliğinde deniz, sahil, müzik ve danslı bir festival olan Gençlik Festivali; Teoman, Can Bonomo, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Aslı Gökyokuş, Khontkar, Hedonutopia, Bulutsuzluk Özlemi, Pilli Bebek, Pamela, Baba Zula, Dolu Kadehi Ters Tut, Dilhan Şeşen, Nelly White gibi çeşitli müzik türlerinden yerli ve yabancı pek çok müzisyene ve müziksevere kapılarını açıyor.