Lübnan Turları

Lübnan turuna çıktığınızda keşfedilmesi gereken yerlerin başında şüphesiz ülkenin başkenti olarak bilinen Beyrut bölgesi yer almaktadır. Özellikle arkeoloji eserlerini ana müzelerinden biri olarak bilinen ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra toplanmaya başlanan koleksiyonlardan meydana gelen Beyrut Ulusal Müzesi, tarihseverlerin kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir müzedir. İçerisinde Ortaçağdan eserlerin de bulunduğu müzede toplam 100.000 nesne bulunmaktadır. Bir diğer önemli rota ise 12. yüzyılda inşa edilen ve aslında eski bir Haçlı kilisesi olup 1291'de Memluklerin hakimiyeti sırasında büyük bir camiye dönüşen El Ömer Cami'dir. İç savaş sırasında oldukça büyük hasar gören fakat restore edilerek günümüz haline gelen cami, köklü tarihi ve Romanesk tarzdaki mimarisi ile kesinlikle görülmeye değerdir. Ve son olarak Beyrut Ortodoks Başpiskoposluğunun korumasında olan bir eser olarak bilinen St. George Yunan Ortodoks Katedrali, kentin en eski kilisesi olarak mutlaka görülmesi gereken yerlerin arasında bulunmaktadır. 1975 yılında Lübnan iç savaşının patlak vermesi ile birlikte buradaki katedral yıkılmış ve simgelerin ve ikonların bir çoğu çalınmıştır. 18. yüzyıl ikonlarının bir çoğu ateşe verilmiş ve bu korkunç olaylardan sonra nihayet 15 Aralık 2003 yılında katedral kapılarını yeniden ziyaretçilerine açmıştır. Bu nedenle bu yapıyı görmeden dönmeyin deriz, şimdiden iyi keşifler! 

Toprakları bin yıllardır onlarca sayısız medeniyete yaşam veren Lübnan, oldukça köklü ve acı dolu bir tarihe sahiptir. İlk olarak Fenikelilere, daha sonra Asurlulara, Babillilere, Perslere, Makedonlara, Romalılara ve hatta Osmanlılara kadar bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bölge, yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kalmıştır. Daha sonra ise Osmanlı'nın dağılması ile Fransız mandası altına girerek 1943 yılında yeniden bağımsızlığını ilan etmiştir. 

Köklü tarihinin yanı sıra diğer Ortadoğu ülkelerine kıyasla kendini sanat alanında da oldukça geliştiren ülke, özellikle bu zor tarihinin bir getirisi olan yapıları gezginlerin ilgisini oldukça yoğun çekmektedir. Bir çok farklı medeniyetten izler barındıran tarihi kalıntıları ise kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri olduğumuz Lübnan'da sanata ve tarihe dair aradığınızdan çok daha fazlasını bulabilirsiniz. 

Lübnan mutfağı denilince akla ilk gelen malzemelerin başında nişasta, tahıl, sebze ve meyveler gelmektedir. Bir çok geleneksel tadın bulunduğu ülkede beyaz et kırmızı etten daha çok tüketilmektedir ve en meşhur yiyecekleri olarak bilinen, nohuttan ve yoğurttan yapılan bir çorba olan Lebeniye çorbası kesinlikle tatmanız gereken yiyeceklerden biridir. Ayrıca ülkemizde de rahatlıkla bulabileceğiniz ama tabi ki aslının Lübnan'da bulunduğu kızarmış nohut ezmesi olarak bilinen Falafel'i burada tatmadan dönmemenizi öneririz. Bunlar dışında ise mezeleriyle ünlü bu mutfağın en meşhur mezeleri arasında yine dilimizin aşina olduğu zahter salatası, patlıcan ezmesi ve humus bulunmaktadır. Özellikle tatlıya düşkünseniz künefe, baklava ve kadayıf gibi bayılarak tükettiğimiz tatlıların en güzellerini burada bulabilirsiniz. Ayrıca bir dipnot olarak tatlılarıyla ve hatta tatlı ve tuzluyu birlikte tüketiyor olması ile meşhur bir diğer ülke olan Fas Turları'na da bir bakın deriz. Şimdiden afiyet olsun! 

Lübnan'a geldiyseniz bildiğiniz bütün eğlence çeşitlerini unutun! Çünkü burada alışılmışın çok daha dışında festivallere rastlayabilirsiniz. Özellikle de Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Baalbeck şehrinde gerçekleştirilen Baalbeck Uluslararası Festivali bu şehirde gerçekleştirilen ve aynı zamanda Ortadoğudaki en prestijli etkinliklerden biri olarak bilinmektedir. Temmuz ve ağustos aylarında katılabileceğiniz bu etkinlik toplam 2 ay sürmektedir ve muhteşem dans gösterilerine ve konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bir diğer festival ise Tyre Festivali olarak bilinen ve Fenikeli Tyra adına düzenlenen festivaldir. Geleneksel sergileri gezebileceğiniz, folklorik düğün partilerine katılabileceğiniz, ve tiyatro ve dans gösterileri ile eğlenebileceğiniz bu festivali kesinlikle kaçırmayın deriz! Eğer bunlar gibi etkinliklere katılmayı seviyorsanız Cezayir turuna çıkmak da tam size göre olabilir! Şimdiden iyi eğlenceler, harika fotoğraflar çekmeden dönmeyin!

Özellikle başkent Beyrut bölgesinde ulaşımda yoğun olarak otobüsler tercih edilmektedir. Ve buradaki otobüslerin özelliği elinizle sinyal verdiğinizde her noktada duruyor olmalarıdır. Bunun dışında ise bazı seyahatseverler taksilerle ulaşım sağlamaktadır. Fakat bölgenin bir de geleneksel ulaşım seçeneği olduğunu belirtelim. Eğer sıradan bir ulaşımla ülke içinde gezinmek istemiyorsanız size önerimiz Harissa Tepesi ve kent merkezi arasında konumlanan teleferik deneyimini tatmanız olacaktır. Böylece kenti baştan aşağı seyretmenin tadını çıkarabilirsiniz. 

Lübnan'a geldiyseniz bildiğiniz bütün eğlence çeşitlerini unutun! Çünkü burada alışılmışın çok daha dışında festivallere rastlayabilirsiniz. Özellikle de Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Baalbeck şehrinde gerçekleştirilen Baalbeck Uluslararası Festivali bu şehirde gerçekleştirilen ve aynı zamanda Ortadoğudaki en prestijli etkinliklerden biri olarak bilinmektedir. Temmuz ve ağustos aylarında katılabileceğiniz bu etkinlik toplam 2 ay sürmektedir ve muhteşem dans gösterilerine ve konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bir diğer festival ise Tyre Festivali olarak bilinen ve Fenikeli Tyra adına düzenlenen festivaldir. Geleneksel sergileri gezebileceğiniz, folklorik düğün partilerine katılabileceğiniz, ve tiyatro ve dans gösterileri ile eğlenebileceğiniz bu festivali kesinlikle kaçırmayın deriz! Şimdiden iyi eğlenceler, harika fotoğraflar çekmeden dönmeyin!