Lüksemburg Gezi Rehberi
Batı Avrupa'da yer alan ve batı ve kuzeyinde Belçika, doğusunda Almanya, güneyinde Fransa bulunan Lüksemburg, denize kıyısı olmayan bir ülke olup Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biridir. Her ne kadar küçük bir devlet olsa da bulunduğu konum sebebi ile oldukça önemli bir ülke olan Lüksemburg, birden fazla etnik gruptan meydana gelmektedir. Muhteşem düzeyde gelişmiş bir ekonomiye sahip olan ülkede kişi başına düşen milli gelir ortalaması Dünya Bankası verilerine ve IMF'ye göre birinci sırada yer almakta olup, ayrıca basın özgürlüğü sıralamasında da dünya üzerinde dördüncü sırada bulunmaktadır. Başkenti kendi adını taşıyan Lüksemburg şehri olup, gezginler için adeta bir masal kenti diyebileceğimiz bu bölge aynı zamanda 1994 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi ile koruma altına alınmış şehirlerden biridir. Dünyanın en zengin şehri olarak bilinen başkent Lüksemburg, kültürel anlamda da müzeleri, tiyatroları, konser salonları ve sanat galerileri ile kendinden oldukça sık söz ettirmektedir. Ülkenin geneline döndüğümüzde bölge iklimi yazları serin ve kışların ılıman geçtiği sıcak ve ılıman bir iklime sahip olup, mayıs ve haziran ayları ülkenin en sıcak olduğu aylardır. Ülkenin para birimi Euro'dur ve ülke genelinde konuşulan resmi diller ise Fransızca, Almanca ve Lüksemburgcadır. Okullarda en çok öğretilen dil ise Almanca'dır. Ülkede kullanılan priz tipi sistemi ise C/F tipi priz sistemidir.
Lüksemburg'da Gezilecek Yerler
Dünyanın en düzenli ve bakımlı yerlerinden biri olarak bilinen Lüksemburg, özellikle başkenti Lüksemburg'da bir çok kültürel ve tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle
Benelüks Turları kapsamında çıkabileceğiniz Lüksemburg turlarında kentin yüksek ve alçak olarak iki farklı bölüme ayrıldığını göreceksiniz. Eski kente "Ville Haute", yeni kente ise "Ville Basse" adı verilmiş olup bu bölge nehir kıyısını kapsamaktadır. Bizim size önerimiz kenti eski şehirden keşfetmeye başlamanız yönünde olacaktır, böylece gezi sırasında mola verirken bir çok parkı keşfedebilir, harika bahçelerde dinlenebilirsiniz. Bölgede mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında ise Petrus Nehri üzerinden güvenli geçiş sağlanması için 1900'lü yıllarda inşa edilmiş olan ve kemerli yapısıyla görenleri büyüleyen Adolphe Köprüsü gelmektedir. Tren garı ile kent merkezini birbirine bağlayan köprü, 153 metre uzunluğunda ve 17.2 metre genişliğindedir. Şehrin bağımsızlığının da bir sembolü olan köprü harika manzarasıyla kesinlikle görülmeye değer güzelliktedir. Bunun dışında ise yine en çok ziyaret alan yerlerden biri olan ve içerisinde pek çok yeraltı tünelinin ve mağaranın bulunduğu Bock Casemates bölgesi mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Ayrıca bölgedeki tüneller Uneso Dünya Mirası Listesi'ne de girmiştir. Ve son olarak 1572-1795 yılları arasında belediye binası olarak inşa edilen ve 1817 yılından sonra Lüksemburg Hükümeti tarafından kullanılmaya başlanan Büyük Dük Sarayı, ihtişamlı görüntüsü ile görülmesi gereken Lüksemburg güzelliklerinden bir tanesidir.
Lüksemburg'da Sanat ve Tarih
Tarihi 963 yılına dayanan ve Kont Siegfried'in Lütteburg Kalesi'ni kurdurması ile inşasına başlanan ülke, 1354 yılın kadar, yani yüzyıllarca yabancı ülkelerin egemenliği altına girmiş ve Habsburgların bölünmesi ile ailenin İspanyol tarafına geçen ülke 1684 yılında Fransa Kralı XIV. Louis tarafından ele geçirilmiştir. 1967 yılında Habsburglar tarafından geri alınan ülke yine çeşitli ülkeler tarafından işgallere uğramış ve en sonunda 1827 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur.
Köklü ve zor bir tarihe sahip olmasının yanı sıra sanat ve kültür anlamında kendini son derece geliştirmeyi başarabilen Lüksemburg, müzeleri, sanat galerileri ve kültürel faaliyetleri ile kendinden sıkça bahsettirmektedir. Özellikle
Amsterdam Turları'na katılan sanatsever gezginlerin de sıklıkla ziyaret ettiği ülkede Grandük Jean Modern Sanatlar Müzesi, Notre-Dame Katedrali ve Ulusal Tarih ve Sanat Müzesi kesinlikle görülmesi gereken yerlerdendir.
Lüksemburg'da Yeme İçme
Lüksemburg mutfağı dendiği zaman akla ilk gelen malzemelerin başında patates, fasulye, lahana, jambon, soğan ve diğer kök bitkiler gelmektedir. Özellikle Alman, Fransız ve Belçika kültürlerinin harmanlandığı bir mutfağa sahip olan ülke, çok uluslu bir kent olması sebebiyle dünyanın bütün mutfaklarına ait restoranlara ev sahipliği yapmaktadır ve Fransız kültürünü yansıtan mutfağı ile
Fransa Turları'na katılan bir çok gezginin de ilgisini çekmektedir. Mutlaka denenmesi gereken lezzetlerinin başında ise yerel nehirlerden tutulan tatlı su balıkları gelmekte olup, ayrıca füme et ve sosis çeşitleri ile de oldukça ünlüdür. Lüksemburg'ın ulusal yemeği olarak bilinen ve domuz boynundan pişirilerek yanında fasulye ve patates ile servis edilen Judd mat Gaardebounden yemeğini kesinlikle tatmanızı öneririz. Ayrıca bunun dışında her ne kadar kulağa tuhaf gelecek olsa da yine domuz etinden yapılan ve içine biraz kan karıştırılarak ve yanına patates konularak servis edilen Trapien yemeğini denemek isterseniz, bu da ülkenin en popüler yiyeceklerinden biri diyebiliriz. Tabi buraya kadar gelmişken Lüksemburg çikolatalarının şanından haberdar olmamak olmaz! Oldukça meşhur olan çikolatalarını kesinlikle denemenizi öneririz. Ve bunun yanısıra Pinot Gris, Gewürztraminer gibi yine ülkenin her yanında oldukça sık tüketilen Lüksemburg şaraplarının tadına bakmadan asla dönmeyin! Şimdiden afiyet olsun!
Lüksemburg'da Eğlence
Ülkenin genelinde Irish Pub tarzında olan mekanlar özellikle şehir merkezinde yoğun olarak bulunuyor diyebiliriz. Gece kulüpleri açısından da bir çok seçeneğin olduğu bölge birden çok yerel DJ'e ev sahipliği yapmasının yanı sıra sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenceye doymuyor! Özellik ana tren istasyonun karşısında konumlanmış olan onlarca farklı konseptteki gece kulüplerine gidebilir ve sabaha kadar eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. En çok tercih edilen mekanların başında ise yerel halk tarafından oldukça sevilen Brauerei-Big Beer Company gelmekte. Ayrıca bunun dışında Star's Bar ve Coco Mango'da da harika içkilerin tadına bakabilir, durmaksızın saatlerce eğlenebilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler!
Lüksemburg'da Ulaşım
Oldukça küçük bir alana sahip olan ülkede her yeri yaya olarak gezebilmek mümkündür. Ama tabi ki yine de toplu taşıma kullanmak isteyenler için tren ve otobüs seçenekleri mevcuttur. Özellikle güneydeki bir çok bölgeyi ziyaret edebileceğiniz trenlerde kuzey bölgesine ise sadece tek bir hat gitmektedir. Bu nedenle ülkenin kuzey bölgesini ziyaret etmek isteyen gezginler için otobüsleri kullanmak daha iyi bir seçenek olabilir. Bu arada cumartesi ve pazar günleri otobüs seferleri oldukça seyrek olduğundan planlarınızı hafta içi yapmanızı öneririz. Ayrıca bunlar dışında araç kiralayabilir ya da özel aracınızla da şehri keşfetmeye çıkabilirsiniz. İyi tatiller!