Romanya’nın kuzeyinden başlayıp Alp Dağları eteklerine kadar uzanan bir ova düşünün..
Dünya üzerindeki en büyük ikinci termal göl Heviz’e, Orta Avrupa’nın en büyük gölü Balaton’a ve Avrupa’nın en geniş arazisi Hortobagy’e kalbini açarak UNESCO Dünya Mirası’nın koruma altına aldığı bir çok bina ve bölgeye sahip olan güzel ülke Macaristan..
Batıda Avusturya ve Slovenya, kuzeyde Slovakya, doğuda Romanya ve Ukrayna, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan ile komşu olan ülke, Karpatlarda kurulmuş. Avrupa mimarisinin en güzel örneklerini karşımıza çıkaran ülke ayrıca antik Roma Harabeleri, fosil kalıntıları, Türk kültürüne ait tarihi eserleri, jeolojik alanları ve birbirinden etkileyici şehir dokusuyla görenleri büyülüyor diyebiliriz.. Ülke kuzey kesimleri itibariyle oldukça dağlık bir bölge olması sebebiyle genelde bölgede karasal iklim görülmekte. Bu nedenle kışlar soğuk,bulutlu yada kar yağışlı; yazlar ise sıcak ve kurat geçmektedir. Ülkemizle arasında 2 saatlik bir zaman farkı bulunan ülkenin para birimi ise Macar Forinti’dir. Resmi dili Macarca’dır. Fakat Almanca ve İngilizce’de ülke içerisinde yaygın olarak kullanılan diller arasında bulunmaktadır. Kullanılan priz sistemi ise C,F tipi priz sistemidir.
Denize kıyısı olmamasına rağmen Budapeşte’nin tam ortasından geçen ve ülkeyi boydan boya dolaşan masmavi Tuna Nehri ile tam bir masal ülkesini andıran bir mimari ve sanat harikası bu ülke, aynı zamanda dünyanın en çok kitap ve gazete okunan ülkelerinden biri arasına girebilmeyi başarabilmiş olması, klasik ve modern sanatın, müzik ve edebiyatın adeta bir merkezi sayılması ile aklınızdan hiç çıkmayacak ülkeler listesinde zirveye tırmanacak, bizden söylemesi..
Muhteşem tarihi ile dikkatleri üzerine çeken Macaristan’da eşsiz bir tatil deneyimlemek için gitmeniz ve görmeniz gereken çeşitli lokasyonlar bulunuyor. Tarihi yapılarıyla son derece zengin olan Macaristan’da Buda Kalesi’ni mutlaka görmelisiniz. Şehrin sembol yapılarından biri olan Buda Kalesi’nin yanı sıra Lillafüred Mağaraları, Eger Kalesi, Aziz Peter Katedrali, Buda Hills’i de görmelisiniz. Şehrin eşsizliğini ön plana çıkaran, bu nedenle Macaristan’a gelen kişilerin sıklıkla ziyaret ettiği bu yerler, aynı zamanda tarihsel bir yolculuğa çıkmanızı da sağlayacaktır. Türk kültüründen de izler taşıyan Macaristan, kültürel dokusu ile de tarihte özel bir yer edinmiş durumda. Peki Macaristan’a gezi düzenlemeden önce neler hakkında bilgi sahibi olmalısınız?
Ayrıca farklı Orta Avrupa Turları 'mız ile ortaçağ atmosferini yaşayacağınız ülkeler arasında Budapeşte 'yi de görebilirsiniz.
Macaristan turu denilince akla ilk gelen yer ülkenin ünlü başkenti Budapeşte oluyor. Tuna’nın İncisi, Tuna’nın Kraliçesi, Doğu’nun Paris’i, Avrupa’nın Kalbi ve Özgürlüğün Başkenti gibi isimlerle anılan kent operaları, katedralleri,galerileri,kaplıcaları,ve tarihi kalıntılarıyla mutlaka gezip görmeniz gereken şehirlerin başında diyebiliriz. Budapeşte’yi en kolay gezmenin yolu ise Buda ve Peşte yakalarını ayrı ayrı Budapeşte Turları 'mıza katılarak gezmektir. Turunuza Buda’dan başlamak isterseniz şimdiden söyleyelim bu yaka Peşte’ye göre biraz daha engebeli bir yapıya sahip. Fakat bu tepelerden şehri izlemenin mükemmel olacağını bilmenizi isteriz.
Buda’da görmeniz gereken ilk noktalardan biri şüphesiz Kale Bölgesi. Finüküleri kullanarak bölgeye ulaşabilmeniz mümkün. Kraliyet Sarayı, Matthias Kilisesi, Balıkçılar Tabyası gibi üç önemli yeri içerisinde barındıran bölge içerisinde ayrıca Milli Kütüphane, Budapeşte Tarihi Müzesi ve Macaristan Ulusal Galerisi’de bulunmaktadır. Ayrıca yakanın diğer bölümlerinde yer alan Gellert tepesi, St. Anne Kilisesi, St. Francis Kilisesi, Gül Baba Türbesi’ ve Aquincum Arkeoloji Parkı’nı da mutlaka gezmenizi öneririz.
Peşte bölgesinde görmeniz gereken en önemli bölge ise Budapeşte’yi kuran 7 Macar kabilesini temsil etmesiyle ünlü, birer atlı heykelin bulunduğu Kahramanlar Meydanı. Ayrıca Parlamento Binası, Macaristan Devlet Opera Binası, St. Stephen Bazilikası, Ludwig Modern Sanat Müzesi, Szechenyi Kaplıcaları gibi daha bir çok turistik ve tarihi yapı Peşte bölgesindeki turunuz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerler arasında.
Bu iki bölge dışında ise Tuna Nehri köprüleri ve Margit adasını ziyaret etmeden dönmemenizi öneriririz.
Kökenlerini 9. Yy’a dek Avrasya ortalarında göçebe olarak yaşayan halktan aldığı düşünülen bu büyülü ülke, Ugor,Onogur,Hunlar ve Kavar adlı dört boyun birleşmesinden oluştuğu zannedilen Hristiyan bir uygarlığa ev sahipliği yapmaktadır. Bir dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu olarak varlığını sürdüren ülke, I. Dünya Savaşı nedeniyle bu birliği bozmuş ve savaş sonrası komünist bir yapı benimsenmiştir. 1989 yılında ise Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle demokratik ve özgürlükçü bir model benimseyen Macaristan 2004 yılında Avrupa Birliği’ne üye olmayı başarabilmiş ülkelerden bir tanesidir.
Halk mirası açısından oldukça zengin olan ülkede değerli yapılar genel olarak müzelerde değil, Macaristan’ın küçük köylerinde yaşatılmaktadır. Bünyesinde çok sayıda müze ve galeri bulunduran başkent Budapeşte dışında ayrıca Avrupa topraklarındaki en büyük sinagog olan Great Sinagog’u ve en büyük kilise olan Estergon Bazilikası’da burada bulunmaktadır. Ülke mimari açıdan da oldukça büyüleyici yapılara sahiptir. Pecs bölgesinde bulunan müzeler ve Hasburg meydanında bulunan neoklasik dönem binaları ile görenleri oldukça etkileyen bu büyülü ülke, aynı zamanda Dünya’nın en iyi korunmuş kaleleriyle de tarihe ve sanata ne kadar önem verdiğini ziyaretçilerine göstermektedir.
Daha çok tarih ve sanat derseniz Avusturya Turları 'mız ile seyahatinize Viyana 'yı da dahil edebilirsiniz.
Türk mutfağıyla oldukça benzer tatlara sahiplik eden Macaristan mutfağı 150 yıllık Osmanlı geçmişiyle çeşitlenmiş olan mutfak kültürü sayesinde epey zengin. Aynı zamanda Orta Avrupa’nın en çeşnili mutfaklarından biri kabul edilen Macar Mutfağı’nda akla ilk gelen şey ise Paprika baharatı. Tatlılar dışında her yemekte kullanılan bu baharat, yemeklerin lezzetine adeta lezzet katmasıyla meşhur. Macaristan turunuz sırasında mutlaka deneyin diyebileceğimiz ilk lezzetin adı Gulaş Çorbası. sığır eti, patates, domates, kırmızı ve yeşil biber, soğan ve bol baharatla yapılan çorba şehirde en çok tüketilen ana yemeklerden bir tanesi. Ayrıca yine ünlü bir sebze yemeği olan főzeléks ise mutlaka tatmanız gereken lezzetler arasında. Soğan, bezelye,kabak,taze fasulye ve mercimeğin sütlü bir sosla karıştırılmasıyla elde edilen bu sebze yemeği çok seviliyor.
Tatlılara gelince ise Macarların kendine özgü cevizli keki olan somlói galuska, erik tatlısı szilvás gombóc ve krep içine dövülmüş ceviz ve sıcak çikolata sosu dökülerek hazırlanan palaçinka’yı denemeden Macaristan’dan dönmemelisiniz.
Ülke özellikle başkentiyle tam bir eğlence merkezi ünvanını almayı hakediyor desek yalan olmaz. Özellikle gece hayatı ile meşhur olan Başkent Budapeşte’de her eğlence tarzına ve bütçe şekline göre mekanlar bulabilmeniz oldukça mümkün.
Ortası avlu olarak kullanılıp etrafı yenilenmemiş binalarla çevrili olan diğer adı ile meşhur “ yıkıntı barlar “ Budapeşte’nin gözde mekanlarını oluşturuyor. Bu mekanlara gidip gündüz dekorasyonun tadını çıkararak içkinizi yudumlayabilir, akşam ise sabahlara kadar dansın ve eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz.
Yıkıntı barlar arasında en popüler olan bar ise Szimpla Kert. Buraya mutlaka uğramalısınız! Ayrıca hayvan figürlerinden oluşan enteresan dekorasyonuyla neredeyse her gün tıklım tıklım olan Instant adlı mekan’da mutlaka uğrayıp farklı müzik türleriyle eğlencenin tadını çıkarmanız gereken yerlerden bir tanesi.
Ülkede ulaşım ağı oldukça iyi işlemekte. Başkent Budapeşte’de BKK (Budapeşte Ulaşım Merkezi) adında bir toplu taşıma sistemi bulunuyor ve uygun fiyatlarıyla popüler toplu taşımalardan bir tanesi. Ayrıca bunun dışında bir çok seçenek mevcut.
Metro,otobüs,tramvay,troleybüs,finiküler ve hatta teleferik ile ülke içerisinde kolay ve pratik bir şekilde seyahat edebilmeniz mümkün. Üstelik bazı toplu taşım araçları öyle nostaljik ki, eski ama çok güzel..