Muhteşem doğası,masalları andıran kasabaları,yüzlerce anıt ve heykele ev sahipliği yapması,uluslararası ve yerel lezzetleri,nehrin kenarına inşa edilmiş yapıları,tarihi dokusu ve misafirperver halkıyla Balkan Turları 'mızın en romantik ve en cazip ülkesi Makedonya..
600 yıla yakın Osmanlı egemenliğinde kalmış olan Makedonya Cumhuriyeti, 1945 yılında, yani II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Yugoslavya’nın bir parçasıyken Yugoslavya Komünist Partisi lideri Tito yönetimindeki olan topraklar “federal devlet yönetimi şeklinde” idare edilmekteydi. 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Makedonya, Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonra, bölgenin yeniden şekillenmesinde rol oynamıştır. Fakat etnik çatışmalar ve ekonomik bunalım dönem içerisinde çeşitli dağılmalara sebep olmuştur. Bosna Hersek, Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya ve Kosova o dönemde Yugoslavya himayesi içinde bulunmaktaydı. Makedonya Cumhuriyeti, Yugoslavya’nın parçalanması üzerine kurulan Yeni Yugoslavya’dan 1991’de yapılan referandum ile ayrılmış ve bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
Makedonya fiziki olarak tektonik yer değiştirmelerin gençleştirdiği çok yaşlı yükseltilerle kaplı dağlık bir araziye sahiptir. Sıradağlarla çevrili olması nedeniyle ülke içerisinde deniz etkisine pek rastlanmamakta ve genel olarak ülkede Akdeniz iklimi görülmektedir.Ülkemiz ile arasında 2 saatlik bir zaman farkı bulunan Makedonya’nın para birimi ise Makedonya Dinarı’dır. Resmi dili Makedonca’dır fakat Türkçe,Arnavutça,Romanca,Boşnakça ve Sırpça’da konuşulan diller arasındadır. Kullanılan priz sistemi ise C, F tipi priz sistemidir.
Atatürk’ün yetiştiği topraklara yolculuk etmek istiyorsanız, Makedonya muhteşem bir tercih olacaktır. Türkiye ile arasında duygusal bağ bulunan, bu nedenle Türkler için çok özel bir yer olan Makedonya, tarihi ve doğal güzellikleriyle de dikkat çeken bir ülkedir. Tarihi dokusu ile ön plana çıkan birçok mekana ev sahipliği yapan Makedonya’da birçok eşsiz yapıyı görmeniz, kendinizi tarihsel bir yolculuk içinde hissetmenizi sağlayacaktır. Makedonya’da görmeniz gereken pek çok yer bulunmakta olup bunlardan bazıları Aziz Yuhanna Kilisesi, Taşköprü, Aziz Naum Manastırı, Üsküp Türk Çarşısı olarak sıralanabilir. Buram buram tarih kokan ülke, size benzersiz bir tatil deneyimi yaşatacaktır. Aynı zamanda çok özel lezzetleriyle muhteşem yemeklerin tadına bakmanızı da mümkün kılacaktır.
Tarihi ve kültürel açıdan Balkanların en güzel ülkelerinden biri olan Makedonya, kiliseleri ve mistik yapısıyla,küçük kayık ve tekneleriyle,tarihi evleri ve yemyeşil doğasıyla sizi kendine hayran bırakacak..
Vizesiz Turları 'mızdan Makedonya turunuz boyunca atacağınız her adımda yeniden aşık olacağınız bu şehrin gezilecek çok fazla yeri var desek yanılmamış oluruz. “Before the Rain” adlı dramatik savaş filmine ev sahipliği yapan minik ve sevimli bir şehir olan Ohrid, mutlaka görülmesi gereken yerlerin en başında gelebilir. Tarihi evleri ve yemyeşil doğasıyla oldukça ilgi çeken şehir,adeta büyülü bir masal havası taşımakta.
Makedonya’nın başkenti ve en yoğun nüfusuna sahip olan Üsküp ise yine mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir tanesi. Yahya Kemal’in de doğduğu şehir olan ve Vardar Nehri’nin ikiye ayırdığı bölgede ayrıca 550 yıllık Osmanlı yapılarına da rastlayabilirsiniz.Bölgede bulunan yaklaşık 22 metre uzunluğundaki Büyük İskender heykelini ve üzerinde Antik ve Osmanlı dönemine ait eserleri barındıran Üsküp Arkeoloji Müzesi’ni görmeden dönmemelisiniz.
Atatürk’ün askeri eğitimini aldığı Manastır Askeri İdadisi’nin de bulunduğu Bitola şehri (şu an ki adıyla Manastır), ülkenin en yoğun ikinci nüfuslu bölgesi olması ve müzeleriyle ziyaret edilmesi gereken diğer önemli yerlerden biri diyebiliriz.Sırf Manastır Askeri İdadisi’nin müze halini görebilmek için bile gitmeye değer..
Köklü tarihi antik çağlara kadar dayanan ülke, 600 yıla yakın süre Osmanlı egemenliğinde kalmış ve 20. yüzyılda Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti'nin en güney kısımlarını oluşturmuştur. 1991 yılında özerk cumhuriyet Makedonya, Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti’nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.
Picasso, Hartung, Vasarely ve Calder gibi sanatçıların eserlerinin de barındıran müzeleriyle sanata da tarihe olduğu kadar fazla değer veren ülkede, özellikle 550 yıllık Osmanlı yapıları büyük ilgi görmektedir. Ayrıca ülke dünyadan eserlerin yer aldığı sergiler ve etkinlikler, sanatçılarla tartışmalar, paneller, film ve video gösterimleri, konferanslar gibi çeşitli organizasyonlara da ev sahipliği yapmaktadır.Özellikle Çağdaş Sanat Müzesi ve Üsküp Arkeoloji Müzesi sanata ve tarihe ilgi duyan herkesin görmesi gereken önemli kültürel bölgelerdir.
İçinde bulunduğu coğrafyanın zor şartlarına göre ayarlanmış bir yemek düzenine sahip ülkede özellikle bakliyat ve et çok fazla tüketilmekte. Diğer Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça fazla tatlı ve hamur işi lezzetine sahip olan Makedonya’da ne yiyeceğinizi şaşırabilirsiniz.
En ünlü lezzetlerinden biri ise mayalanmış hamurun, oklava kullanmadan elde ufak boyutlarda açılarak kızgın yağda kızartılmasıyla hazırlanan Mekitsa. Sabah kahvaltılarınızda reçel yada peynirle birlikte Mekitsa yiyebilirsiniz.
Yufkaların arasına konan peynir, kıyma, ıspanak, patates, pırasa, soğan gibi yiyeceklerden yapılan börekler ise yine ülkede en çok sevilen lezzetlerden ikincisi diyebiliriz. Ayrıca özellikle de tavuk ya da et suyuna mevsimde olan sebzelerin atılmasıyla yapılan, vegeta ile tatlandırılan yoğun çorbalarını da mutlaka denemeden dönmemelisiniz.
Farklı kültür ve toplumlardan oluşan çok renkli bir nüfusa eğlenceli kafelere, barlara ve clubları sahip ülkede, Jazz, yerel müzik, DJ performansları ve konserler ile sabaha kadar eğlenebilirsiniz.
Özellikle Vardar nehri kıyısında Irish pub adlı mekana giderek lezzetli içecekler eşliğinde çılgınca danslar edebilirsiniz.Ayrıca uygun fiyatlı, kaliteli müzikleri ve güleryüzlü çalışanlarıyla Havana Club’da bir diğer eğlence alternatiflerinden bir tanesi olabilir. Erken Rezervasyon Yurt Dışı Turları 'mız ile çok uygun fiyatlara Makedonya 'nın eğlence hayatını siz de yaşayabilirsiniz.
Ülke içerisinde neredeyse her yer yürüme mesafesinde olduğu için toplu taşıma kullanmasanız da oldukça rahat seyahat edebilirsiniz.
Şehirde metro ya da tramvay bulunmaması sebebiyle toplu taşıma aracı olarak yalnızca otobüs kullanabilirsiniz. Genelde iki katlı kırmızı otobüslere her yerde rastlamak mümkünken, onlara nispeten daha az sayıda bulunan eski model tek katlı otobüslerle de seyahat edebilirsiniz.