Tiflis Turu Karadeniz ve Batum Rotasıyla

22:00 Merter Metro İstasyonu İspark Otoparkı

23:00 Harbiye Merkez Ofis Önü (Harbiye Askeri Müze Karşısı)

23:59 Kadıköy Tepe Nautilus AVM Karşısı (Ayrılıkçeşme Metro İspark Otoparkı)

Yukarıdaki biniş noktalarından hareket ile gece yolculuğumuza başlıyoruz.

00:15 Kartal Köprüsü Metro İstasyonu (E-5 Ankara İstikameti), 00:30 Çayırova Mc Donald`s, 0:45 Gebze Center Avm Önü,01:15 İzmit Halkevi Duraklarından (Asya Otel Karşısı) katılacak olan misafirlerimiz ile birlikte Şehzadeler Diyarı Amasya’ ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Sabah yolda alınan serbest kahvaltı sonrasında Osmanlı Devleti’ nin arka bahçelerinden ve Yeşilırmak’ ın şekillendirdiği bu güzel şehirde ilk olarak Ferhat’ ın Şirin için dağları deldiğine inanılan Ferhat İle Şirin Su Kanalı’ nı ziyaret ediyoruz. Bu aşk hikâyesini dinledikten sonra Selçuklu Valilerinden Torumtay' ın yaptırdığı Gök Medrese Camii’ ni panoramik olarak aracımızdan görüp, Amasya Müzesi` ne geçiyoruz. Burada Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik, etnografik, sikke, mühür, el yazması gibi örnekleri ve İlhanlılar dönemine ait mumyaları görüyoruz. Ardından Osmanlı Sultanı II. Bayezıd’ ın oğlu Şehzade Ahmet tarafından valilik yaptığı Amasya’ ya armağan olarak 1482–1486 arasında Mimar Şemseddin Ahmet’ e yaptırılan II. Bayezid Külliyesi içerisinde bulunan camiyi gezip, kütüphane, aşevi yapılarını gördükten sonra Yeşilırmak’ ın kenarında bulunan Şehzadeler Parkında yapacağımız kısa bir yürüyüşün ardından Roma dönemi eserlerinden hâlâ kullanılmakta olan Alçak Köprü üzerinde fotoğraf molası veriyoruz ve Yalı Boyu evlerini en güzel noktadan fotoğraflıyoruz. Amasya Kalesi’ ni ve Helenistik Dönemde bölgede hüküm sürmüş Mitridat Krallığına ait Kaya Mezarlarını panoramik fotoğrafladıktan sonra Hükümet Köprüsü ile Saat Kulesini görüyoruz. Öğle yemeğimizin ardından Turhal üzeri Tokat’ a hareket ediyoruz. Tokat’ ta ilk olarak eski yerleşim yeri olan Eski Tokat diyebileceğimiz Sulu Sokak ile programımıza başlıyoruz. Ali Paşa Camiini, Aşevini, yenilenen yüzüyle Tokat Müzesini, Yağıbasan Medresesini görüyoruz. Sıkdişini Helâsını ve Yazmacılar Hanı’nı dışarıdan fotoğrafladıktan sonra Gökmedrese’ ye ulaşıyoruz. Günün yorgunluğunu atmak için Taşhan’ da Tokat yazma örnekleri görüp alışveriş yapabilmeniz adına serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirttiği yerde ve zamanda buluşarak otelimize varıyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Yıldızeli üzerinden Sivas’ a ulaşıyoruz. Sivas’taki ilk gezi noktamız 1271 yılında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından Mimar Kaluytan'a yaptırılan Gök Medrese olacak. Eğri minaresiyle görenleri hayrete düşüren ve hâlâ bu minarenin kullanıldığı Anadolu’nun en eski camilerinden Ulu Camii ise diğer göreceğimiz yapılar arasında. Sonrasında gerçekleştireceğimiz Kale Camii, Buruciye, Şifahiye ve Çifte Minareli Medrese gezilerimizi takiben Sivas Kongre Binası’nı geziyor ve Refahiye üzerinden 1939 ve 1992 yılında yaşamış olduğu şiddetli depremler sonrasında kurulan ve modern bir mimariye kavuşan Erzincan’ a gitmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Doğu Anadolu’nun mistik dağ ve ova yapılarıyla süslü güzergâhımızda Kösedağ, Keşiş Dağları, Erzincan - Tercan Ovası gibi manzaraların bizlere tutacağı ayna sonrasında öğle yemeği için vereceğimiz molanın ardından, Erzincan Bakırcılar Çarşısı’nda serbest zaman veriyoruz. Ardından Erzincan’ın Tercan ilçesine ulaşıyoruz. Saltuk Oğulları Hükümdarı II. İzzettin Saltuk' un kızı Mama Hatun’ un yaptırdığı ve kendine has mimarisiyle dikkat çeken, Cemal Süreyya’nın Tercan şiirinde de söz konusu ettiği türbesini ve kervansarayı görüp, Aşkale üzerinden Dadaşlar diyarı Erzurum’a varıyor ve otelimize yerleşiyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Erzurum’ u gezmeye 1991 yılında Turizm Bakanlığı tarafından onarımdan geçirilen ve halen müze olarak kullanılmakta olan Yakutiye Medresesi ile başlıyoruz. Erzurum’daki ilk Osmanlı Camisi olan ve dönemin mimarbaşı Mimar Sinan’ a Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve bugün kendi adıyla anılan camiyi panoramik gördükten sonra Oltucular Çarşısı olarak da bilinen Rüstem Paşa Kervansarayında (Taşhan) serbest zaman veriyoruz. Ardından Erzurum’ un sembolü Çifte Minareli Medrese’ yi ve Ulu Cami’yi gezip Erzurum Evleri arasında yapacağımız keyifli yürüyüş sonrasında Sultan Melik Mahallesi’nde bulunan ve Anadolu’daki mezar anıtların en güzel örneklerinden biri olan Üç Kümbetleri ziyaret ediyoruz. Tarihi Erzurum Evlerinde vereceğimiz çay molasının ardından öğle yemeğimizi meşhur Cağ Kebabı yiyerek değerlendirdikten sonra otobüsümüze binerek Horasan - Pasinler üzerinden Sarıkamış’ a gidiyoruz. Selçuklu ve Bizans İmparatorluğu arasında yapılmış yüzyıllık çarpışmalardaki ilk büyük meydan muharebesi olan Pasinler Meydan Muharebesi’nin gerçekleştiği bölgeden geçerken Doğu Anadolu’ nun mistik coğrafyasının seyri için Köprüköy’ de kısa bir mola veriyoruz. Bingöl Deresi ile Pasinler Deresi’ nin birleşerek Aras Nehri’ni oluşturduğu bölgede İlhanlı döneminde yapılmış Çoban Dede Köprüsü’ nü görüp fotoğrafladıktan sonra yolumuza devam ediyoruz. Horasan üzerinden güzergâhımızda bulunan Peri Bacası örneklerini ve obsidyen yataklarını aracımızdan görerek Kafkasya projesini gerçekleştirmek için başlatılan, sonunda bir drama dönüşen büyük harekâtın yapıldığı Sarıkamış’ a ulaşıyoruz. Şehitler Anıtı’nda vereceğimiz molanın ardından Kars’ a varıyoruz. Ülkemizin en doğusu Kafkasya’nın en batısı, yani hem doğulu hem batılı özellikleriyle çevresindeki Erzurum, Ağrı, Iğdır gibi illerden kültürel anlamda çok farklı olan, 1877 yılından sonraki yaklaşık 40 yıl boyunca Rus işgalindeyken yeniden kurulan Kars, Baltık mimarisinin ülkemizde en iyi izlenebileceği merkez. Birbirini 90 derecelik açıyla kesen sokaklar, cepheleri süslü, kesme taş binalar ve daha niceleriyle söz konusu şehirde 12 Havariler Kilisesi’ni ve Taşköprü’ yü görüyoruz. Sonrasında Kars Kalesi’ni panoramik olarak fotoğraflayıp Arpaçay kenarında kurulmuş Ani Harabeleri’ ne gidiyoruz. Ortaçağın en büyük ve en zengin kentlerinden biri olan Ani’ de kendinizi o çağa en yakın hissedeceğiniz yerde olacaksınız ve göreceğimiz anıtsal yapılardan bunu hemen anlayacaksınız. Ermeni kültürünün en önemli yapıtları arasında yer alan Katedral, Surp Kirkor, Surp Pirgiç (Keveli Kilise), Selçuklu eserlerinden Menücehr Cami, Ebul Muhammeran Camiini gezdikten sonra otelimize ulaşıyoruz.

NOT: Türkiye ile Gürcistan Devletleri arasında yapılan anlaşma gereği T.C vatandaşları Gürcistan’ a yeni Çipli T.C Kimlik Kartı veya pasaport ile geçiş yapabilmektedir. Bunun dışındaki kimlik kartları ile (ehliyet vs.) geçiş yapılamamaktadır. T.C vatandaşı olmayan misafirlerimiz pasaport ile geçiş yapacaklardır. Ailesi ile birlikte seyahat etmeyecek olan 18 yaş altı misafirlerimizin Batum’ a geçişleri için noterden onaylı MUVAFAKATNAME almaları gerekmektedir. 15 Yaşından büyük misafirlerimiz için fotoğraflı nüfus cüzdanı gereklidir. T.C vatandaşı olan misafirlerimiz 50 TL olan harç pulu ücretlerini kendileri ödeyeceklerdir.

Önemli Uyarı: Çifte ve yabancı vatandaşlık durumları için genel şartlar kısmını inceleyiniz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Hanak, Posof üzerinden Gürcistan ile Ardahan ilimiz arasında bulunan Türkgözü Sınır Kapısı’ ndan geçerek Tiflis’ e gitmek üzere hareket ediyoruz. Türkgözü Sınır Kapısı’ nda giriş işlemlerimizi bitirdikten sonra Abhazya Türkleri’ nin yaşadığı Akhaltsike şehrinden geçerek Gürcistan’ ın diğer önemli şehri olan maden suyu ile meşhur Borjomi’ ye ulaşıyoruz. Yol güzergâhımızdaki bir tesiste öğle yemeğimizi aldıktan sonra başkent Tiflis’ e varıyoruz. Gürcistan’ ın başkenti Tiflis, yaklaşık 1.250.000 kişilik nüfusu, Sovyet Dönemi’ nin izlerini hâlâ ve kısmen taşıyan mimarisi ve doğal güzelliğinin yanı sıra, tarihi mekânlarıyla da oldukça ilgi odağı olan bir şehir. Tiflis' i kuşbakışı görebileceğimiz kalesine teleferikle çıkıyoruz (Ekstra) Gürcü Ana heykelini gördükten sonra Türklerin, Azerilerin, Ermenilerin ve Gürcülerin bir arada olduğu Jardan Caddesine geçiyoruz. Burada Kura Nehri’ nin etrafında tarihi rengârenk Tiflis Evlerini, Osmanlı Dönemi Mescidi, Hamamı gördükten sonra serbest zaman veriyoruz. Buradaki serbest zaman sonrası otelimize yerleşiyoruz. Dileyen misafirlerimizle Gürcü Halk Dansları’ nı izleyip mutfağı’ na ait lezzetleri de tadabileceğimiz bir restorana gidiyoruz. (Bu Akşam yemeği tur ücretine dâhil değildir)

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında Gori’ ye gitmek üzere yola çıkıyoruz. Şida Kartli Bölgesi’ nde bulunan ve Gürcü Kralı David (1089-1125) tarafından kurulmuş 60.000 nüfusa sahip küçük bir sanayi şehri olan Gori’ yi bu kadar önemli yapan, Sovyet Rusya’nın liderliğini ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ nin Liderliği anlamına gelen Genel sekreteri Josep Cugaşvili (Josep Stalin)’ nin burada doğmuş olmasıdır. Lakabı olan “Stalin” Rusçada çelik anlamına gelmektedir. Burada Stalin’ in doğduğu evi fotoğraflıyor ve aynı adı taşıyan müzeyi dışardan görüyoruz. Sonra Batum yolculuğumuza başlıyoruz. Gürcistan’ ı Batı ve Doğu olarak ikiye ayıran Rikoti Hattı’ ndan geçerken yolumuzun üzerinde bulunan Shrosha Köy’ ü üzerinden yolumuza devam ediyoruz. Zestafoni’ de yol üzerinde uygun bir tesiste öğle yemeğimizi alıyor ve Kutaisi - Kobuleti üzerinden Batum’ a varıyoruz. Gürcistan’ ın iki Özerk bölgesinden olan Adjara Özerk Bölgesinin yönetim merkezi Batumi’ de Tarihi Orta Camii, Piazza Meydanını, Piazza Saat Kulesini, Gürcü Ortodoks Kilisesini(dışından), Ermeni Kilisesini(dşından), Avrupa Meydanını, Medea Heykeli' ni, Poseidon Anıtını, Tiyatro Binasını, Batum Limanı' nı yeni oluşturulan yüzüyle görüyoruz. Batum Bulvarı' nda gezinti yaptıktan sonra Türk Konsolosluk binamızı da görüp sizlere küçük bir serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrasında Bayburt' tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri' ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü' nü geçerek Sarp Sınır Kapısı’na hareket ediyoruz. Sarpi’ ye doğru devam ederken Sovyet Rusya döneminde Rus askerlerin eğitim alanlarını görüyoruz ve Hz. İsa`nın on iki havarisinden biri olan St. Mathias` ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio - Apsaros Kalesi' ni aracımızdan görüp çıkış işlemlerimizi hallediyor ve sonra Hopa’da bulunan otelimize varıyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında sizlere alternatif bir tur seçeneği sunuyoruz. Karadeniz’ i Doğu Anadolu’ ya bağlayan, ülkemizin en uzun tünellerinden Cankurtaran yoluyla Borçka’ ya varıyoruz. Bizleri bekleyen minibüslerimize biniyor ve Karadeniz’ in bakir kalmış güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen Karagöl’ e varmadan önce, ülkemiz biyosfer rezerv alanı Klaskur Vadisi’ndeki yapacağımız yolculuğumuzda Gürcü kökenli köylerden geçip, organik çay bahçeleri görüyoruz. Maisur Şelalesi’ ni uzaktan görme imkânı yakalayıp, Bardnala Şelalesi’nin yanından geçiyor ve Klaskur Deresi’nin ağzının kapanmasıyla oluşan, “Benim İçin Üzülme” dizisinin tanıtım çekimlerinin yapıldığı Karagöl’ e, yola sanki bir tünel kurarcasına uzanan yemyeşil ağaçlar içerisinden geçip varıyoruz. Dağların arasında saklı kalmış bu heyelan gölünde vereceğimiz serbest zamanda göl kıyısında bulunan sandallar ile gezinti yapabilir ya da keyifli bir yürüyüş yapıp fotoğraf çekebilirsiniz (Ekstra) Sonrasında Borçka’ ya geri dönüyor ve Arhavi – Fındıklı – Ardeşen üzerinden 50 eko sistem arasında bulunan Fırtına Vadisi’ ne giriş yapıyoruz. Adına yakışır bir şekilde bizleri karşılayan Fırtına Deresi boyunca yapacağımız yolculuğumuzda doğaya bir kez daha hayran kalacağınızdan eminiz. Dere kenarında bulunan alabalık tesislerinden birinde alacağımız öğle yemeğimizin ardından dileyen misafirlerimiz son dönemin gözde aktivitelerinden Zipline ya da Rafting yapabilirler (Ekstra 65 TL) 7 km uzunluğundaki parkurda, 15’ in üzerinde rapid bulunmakta. 6 kişilik botlar ile her botta bir profesyonel rafting rehberi mevcuttur. Botlarda can yeleği, kask, dizlik ve özel sigorta mevcuttur.

Buradaki keyifli dakikalar ardından sizlere alternatif bir tur seçeneği sunuyoruz: Ülkemize Uluslararası Film Festivalinde “Altın Ayı” ödülünü getirmeyi başaran “BAL” filminin çekimlerinin gerçekleştiği ve birçok dizi ve filme doğal set olan mekânlardaki gezimize Çamlıhemşin’ de bizleri bekleyen minibüslerimizle başlıyoruz. Tarihi İpek Yolu güzergâhının en önemli ara kollarından Çat Vadisi’ ne giriyor ve “Sevdaluk” dizisinin de çekildiği, bölgenin en eski ve kemer açıklığı en geniş olan Taş Köprüsünü de bünyesinde barındıran eski ismi Çinçiva bugünse Şenyuva olan köyden geçiyoruz. Ülkemizin en yaşlı konaklarını görerek yapacağımız yolculuğumuzun son durağı tarihi ticaret yolunu korumak için vadiye en hâkim noktalardan birine kurulmuş olan Zil Kale’yi ziyaret oluyor. Kale içerisinde 100m’ lik uçurumdan Çat Vadisi, Tatar Dağı ve Sico Tepesi’ ne bakma imkânı yakalıyor ve Kaçkarların gizli bahçesinde vereceğimiz fotoğraf molası sonrasında Zilkale’ deki manzaramızı taçlandırmak adına Çat Vadisi’nin derinliklerine ilerliyor ve ülkemizin en yaşlı porsuk ağaçlarını da bünyesinde barındıran sık orman örtüsü yolculuğumuzda gürül gürül akan akarsu kenarında yapacağımız yolculuk sonunda, bölgenin en geniş ağızlı şelalesi Palovit’ e varıyoruz. Şelalenin oluşturduğu derin çukurda muhteşem fotoğraflar alıyor ve Çamlıhemşin’ e dönüyoruz (Ekstra) Alternatif turumuzun ardından Çamlıhemşin’ den ayrılıyor ve 1350 m. yükseklikte çam ormanlarıyla kaplı Ayder Yaylası’ na gitmek üzere yola çıkıyoruz. Aşağı ve Yukarı Ambarlığı, Şenlik Düzünü aracımızdan görerek Kalegon Düzü’nde Gelin Tülü Şelalesi’ ni fotoğraflamak ve muhteşem havayı solumak için aracımızdan iniyoruz. Ayder Yaylasında vereceğimiz serbest zamanda keyifli bir yürüyüş yapıp yörenin meşhur kaplıcasından faydalanabilirsiniz. Gezilerimiz sonrasında otelimize yerleşiyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Çayeli’nde bölgenin sıcak ve nemli havasına en uygun, kenevir ve pamuk ürünlerinden elde edilen yöresel kıyafetlerin dokumaları hakkında bilgi alıp alışveriş imkânı yakalayacağımız Rize Bezi Atölyesi sonrası Derepazarı – İyidere istikametini takiben Of’a ulaşıyoruz. Sonrasında Solaklı Vadisi’ni takip ederek Dernekpazarı, Çaykara, Taşkıran üzerinden Karadeniz Bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Uzun Göl’e ulaşıyoruz. Yolun her iki yanında bulunan yemyeşil ağaçlar arasından geçerken dağların yamacına kurulan evleri görüyoruz. Uzungöl` de vereceğimiz serbest zamanda muhteşem fotoğraflar çekip geçireceğimiz keyifli dakikalar sonrasında siz saygıdeğer misafirlerimize alternatif tur seçeneği sunuyoruz: Çaykara, Taşkıran üzerinden Karadeniz Bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Uzun Göl’e ulaşıyoruz. Yolun her iki yanında bulunan yemyeşil ağaçlar arasından geçerken dağların yamacına kurulan evleri görüyoruz. Uzungöl` de vereceğimiz serbest zamanda muhteşem fotoğraflar çekip geçireceğimiz keyifli dakikalar sonrasında sizlere alternatif bir tur seçeneği sunuyoruz: Uzungöl’ den bineceğimiz minibüslerimizle 2250 metre yüksekliğe tırmanmaya başlıyoruz. Uzungöl’ ü yeni açılan terasından fotoğrafladıktan sonra kendinizi kuşlar kadar özgür hissedebileceğiniz Karester Yaylası’na varıyoruz. Yolculuğumuz sırasında bulut denizleri üstünde yolculuk yapma şansına da sahip olabiliriz. Yaylaya vardığımızda muazzam bir uçurumdan Uzungöl’ e bakabilir ya da yayla düzlüğünde temiz havada yürüyüş yapabilirsiniz. Vereceğimiz serbest zamanda yeni sağılmış sıcak süt -içerisinde bal, çay, kahve içebilir ve muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz (Ekstra) (Hava muhalefeti ya da sis yoğunluğu nedeni ile Karester Yaylası alternatifi olarak Demirkapı Yaylasına gidiyoruz. Orman üst sınırının son bulduğu 1900 m yükseklikte, hemen ardında Bayburt ili bulunan Soğanlı Dağları eteklerinde kurulmuş bu yaylada yürüyüş yapıyor ve 580 yaşında, tek çivi çakılmadan yapılmış bir yayla evini görüyoruz. Hatta müsaitse kuzinede patates yiyip, çaylarımızı yudumlama şansımız bile olabilir) Uzungöl’ de geçirdiğimiz keyifli dakikalar sonrasında Sürmene’ ye varmadan önce Kastel mevkiindeki Memiş Ağa Konağını panoramik olarak görüyor ve yöre kültüründe önemli yer kaplayan, dünyaya adını duyurmayı başarmış el yapımı Sürmene bıçaklarını tanıma ve alışveriş yapma imkânı buluyoruz. Ardından çayın dalından koparılıp soframıza gelene kadar geçirdiği aşamaları görmek için çay fabrikası ziyaretimizi gerçekleştiriyor, çayın nasıl demleneceği, kaliteli çayın ayrımını nasıl yapacağımızı uzmanlarından dinleyip çaylarımızı içtikten sonra yalnızca Karadeniz’ de bulacağınız Mayıs Çayı alışverişini yapıyor ve yörenin meşhur tere yağ, bal ve peynir gibi ürünlerini de edinebileceğimiz zaman sonrası otelimize geçiyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından ilk olarak, Trabzon’ da Soğuksu Mevkiine çıkarken Gülbahar Hatun Camii’ni, İç Kale ve Zağnos Vadisini (Panoramik) görüyor ve ladin ağaçları arasından geçerek, bir Rum iş adamına ait olan ve sonrasında Trabzon halkı tarafından Atatürk`e hediye edilen Atatürk Köşkü’ nü geziyoruz. Ardından Komnenos Krallığı döneminde 1238-65 yılları arasında yapılıp, batı cephesindeki Hristiyanlık tarihine ait freskleriyle birlikte Trabzon Ayasofya’sını da geziyor ve Trabzon`a özgü bir el sanatı olan Trabzon Hasırı, Telkâri ve Trabzon` da sadece beş ailenin yaptığı Kazaziye işlerini yapan ustaların marifetli ellerinde hazırlanan ürünleri görme fırsatı bulduktan sonra alışveriş için kısa bir zaman veriyoruz. Ardından Altındere Milli Parkına gitmek üzere Maçka yol ayrımından Değirmendere Vadisine giriyor ve vadi boyunca ilerleyerek Maçka` ya ulaşıyoruz. Maçka`da yolumuz ikiye ayrılıyor ve Altındere`yi Altındere Vadisi boyunca gözlemliyoruz. Sonrasında otobüsümüzden iniyor ve Karadağ`ın eteklerinde kurulmuş olan Sümela Manastırını vadi tabanından görüyoruz. Vereceğimiz serbest zamanda doğanın tadını çıkarabilir, muhteşem fotoğraflar çekilebilirsiniz. (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Sümela Manastırı 2015 yılından beri yenileme ve güçlendirme çalışması içerisinde olduğundan ve açılış tarihi kesinleşmediğinden manastır içerisine ziyaret yapılıp yapılmayacağını dönem koşulları belirleyecektir. Ne kadarı açık ya da kapalı olsa da Milli Park’ a gidilecektir) Keyifli anlarımızın ardından otobüsümüze biniyor Maçka` ya dönüyor ve Rumcanın yerel lehçesinde "Geçit" anlamına gelen antik çağlardan beri ticaret yolları üzerindeki bir geçit olarak önemini koruyan Zigana’ ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Arapça Hamse (Beş) Köyden gelen Hamsiköy` ü panoramik olarak görüp meşhur sütlacının tadına bakıyor ve ardından 1702 metre uzunluğundaki Zigana Tünelinde vereceğimiz fotoğraf molası sonrasında öğle yemeğimizi alıyoruz ve Giresun’ a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Giresun Adası’ nı, Pontus Hükümdarı Farnakes döneminde inşa edilen Giresun Kalesi ile Ulu Önderimiz Mustafa Kemal’ in alay muhafızı olan Topal Osman’ ın Mezarını aracımızdan panoramik olarak görüp, dünyanın en yağlı ve kaliteli fındıklarının üretildiği Giresun sınırında fındık ve fındık ürünleri alışverişlerimizi yaptıktan sonra Ordu kentinin sembolü Boztepe’ ye teleferikle çıkma imkânı (Ekstra) bulabileceğimiz teleferik parkta serbest zaman veriyoruz. Boztepe’ de Ordu’ yu ayaklarımızın altında hissedeceğimiz keyifli zaman sonrasında Ordu’ dan ayrılıyor ve ülkemizin kullanılmakta olan en uzun tünellerinden biri olan Nefise AKÇELİK tünelinden (3820m) geçip rehberimizden alacağımız bilgiler eşliğinde otelimize varıyoruz.

Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında otelimizden ayrılıp 19 Mayıs 1919' da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış olduğu Samsun' un simgesi haline gelen, Avusturyalı Heykeltıraş H. Kriphel' e 1931 tarihinde yaptırılmış Atatürk Anıtı’nı görüp hatıra fotoğraflarımızı çektirdikten sonra, Doğu Park alanı içinde yer alan, zorlu yolculuk sonrasında silah arkadaşlarıyla birlikte Atamızı Samsun’ a ulaştıran Bandırma Vapuru’ nu geziyoruz. Atakum (Matosyon), Bafra (Ba-Hura), Yakakent (Gümenez) – Gerze (Carusa) üzerinden Sinop’ a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Adını Yunan mitolojisinde su perisi Sinope’ den alan Karadeniz’ in bu bakir kalmış sahil kentinde ilk olarak türkülere ve dizilere konu olan Tarihi Sinop Cezaevi’ni ziyaret ediyor ve Sabahattin Ali’nin Aldırma Gönül şiirini cezaevinin zindan ve koğuşlarını gezerken anımsıyoruz. Aslında bir iç kale yapısı olan ve 1994 yılında kapatılmadan önce devşirme sur duvarları, gözetleme odaları, çocuk ıslahevi, erkek ve kadın koğuşları, disiplin hücreleriyle bir bütünlük oluşturan ve Parmaklıklar Ardında adlı dizinin de çekildiği bu cezaevini gezdikten sonra maket gemi yapımı kotracı dükkânlarını ve sadece Sinop’ ta bulabileceğiniz Boyabat ezmesini tadabileceğiniz bir serbest zamanın ardından öğle yemeğimizi Sinop’ un meşhur mantısıyla alıyoruz. Öğle yemeğimiz sonrasında Taşköprü, Hanönü üzerinden Karaçomak Deresi’ nin iki kenarına kurulu, Kurtuluş Mücadelesi’ nin önemli şehirlerinden Kastamonu’ ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Kastamonu’ da Kurtuluş Savaşı Mücadelesi’ nde fedakârlık ve cesaretin sembolü olan Şerife Bacı Anıtı’ nı, Kastamonu Kalesi ve Saat Kulesini(panoramik) gördükten sonra Nasrullah Meydanı’ na yürüyoruz. İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’ un bir dönem hutbe verdiği söylenilen Nasrullah Camii’ ni ve şadırvanını gezip Bintelli’ nin meşhur çekme helvasının tadına baktıktan sonra Münire Sultan El Sanatları Çarşısı’ nda kısa bir serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirteceği noktada ve saatte buluştuktan sonra dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sizleri almış olduğumuz noktalarda bırakarak bir başka TatilEksper.com organizasyonunda görüşmek dileğiyle sizlere veda ediyoruz.

KONAKLAMA OTELİ Tokat Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Erzurum Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Kars Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Tiflis Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Hopa Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Rize veya Ayder Yaylası Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Trabzon Standart Şehir Oteli
 KONAKLAMA OTELİ Ordu Standart Şehir Oteli